4. İstanbul Tasarım Bienali’nin yeni durağı Belçika

İKSV tarafından VitrA sponsorluğunda 2018 yılının sonbaharında düzenlenen ve açık kaldığı altı hafta boyunca 200 binin üzerinde kişi tarafından ziyaret edilen 4. İstanbul Tasarım Bienali’nden özel bir seçki, İstanbul’un ardından Fransa ve Belçika’da sanatseverlerle buluşuyor. Jan Boelen’ın Nadine Botha ve Vera Sacchetti’yle birlikte küratörlüğünü üstlendiği Okullar Okulu başlıklı bienalde sergilenen 90’ın üzerinde katılımcının projesi Fransa’da sergilendi, sıra Belçika’da. Sergilerin tasarımı ise, 4. İstanbul Tasarım Bienali’nde de aynı görevi yürüten Aslı Çiçek’e emanet. 90 katılımcı arasında Türkiye’den Aslı Çiçek, Can Altay, Cansu Cürgen ve Avşar Gürpınar, Ebru Kurbak, Gökhan Mura, Kerim Bayer, Nur Horsanalı, Pınar Yoldaş ve SO? (Sevince Bayrak, Oral Göktaş) yer alıyor.

4. İstanbul Tasarım Bienali’ne adını veren Okullar Okulu sergisi, İstanbul ve Fransa’nın ardından Belçika’nın Genk kentinde bulunan yaratıcılık merkezi C-mine’da açılıyor. 28 Haziran – 29 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek sergi, 4. İstanbul Tasarım Bienali’nden 100’den fazla projeyi izleyiciyle buluşturacak.

Okullar Okulu’nun Belçika’ya taşınması için İstanbul Tasarım Bienali’yle işbirliği yapan Z33 – Güncel Sanat Evi’nin sanat direktörü Jan Boelen, bir kez daha küratörlüğünü üstlendiği sergideki yaklaşımını “Tasarım değişiyor, artık yalnızca tüketilen objelerden uzaklaşmaya başlıyor. Sergilenen eserler, bilgiyi ve gücü nasıl yeniden müzakere edebileceğimizle ilgili devam eden araştırmalardan birer kesit sunuyor,” sözleriyle ortaya koyuyor. Sergi tasarımı da yine Lukas Wegwerth’in III+1 sistemini kullanan Aslı Çiçek imzasını taşıyor.

20. yüzyılın başında Genk’te kömür çıkarılan üç madenden biri olarak kullanılan Winterslag adlı alanda yer alan C-mine, günümüzde yaratıcı endüstrileri bir araya getiren bir merkez işlevi görüyor. Mekânın 21. yüzyılda dönüştüğü yapının bir önceki yüzyılla kurduğu ilişki, üzerinden 100 yıl geçen Bauhaus’un eğitim modeline yeni bir bakış atmayı hedefleyen serginin içeriğiyle de bütünlük oluşturuyor.

4. İstanbul Tasarım Bienali kapsamında SALT Galata’da yer alan ve Okullar Okulu temasının altında kurgulanan altı okuldan biri olan Zaman Okulu sergisine ise Z33’ün, 2019’un sonbaharında açılacak yeni binasında ev sahipliği yapması planlanıyor.

İstanbul’un 4. Dizayn Bienali  -  Okulların Okulu  Belçika  Genk ‘teki C-Mine’de sergilenecek

Okulda öğrendiklerimizin yararlı olup olmadığını nasıl bilebiliriz? Öğrendiklerimiz dünyadaki teknolojik ivmelenmeye ve bitmeyen bir krize rağmen hala güncel ve yararlı mı? Okulda ne öğretileceğine kim karar veriyor? Bu insanlar güvenilir mi? Okul hala en iyi öğrenme platformu mu?  Bizim tasarladığımız objeler, binalar ve teknolojiler, düşünce ve davranışlarımızı nasıl belirler? Bu tasarımlar Cesur Yeni Dünya’da ilerlememize hala yardımcı oluyor mu? Öğrenmeyi yeniden tasarlayabilir miyiz? Tasarlamanın kendisini yeniden tasarlayabilir miyiz?

Bauhaus'un yüzüncü yıldönümünü  kutladığı bu yıl, bunlar Okulların Okulu’nun –nasıl tasarımın öğrenmek ve öğrenmenin tasarım olduğunun incelendiği bir sergi- ortaya koyduğu sorulardan birkaçı. 28 Haziran - 29 Eylül tarihleri ​​arasında Genk’teki C-mine’de düzenlenen fuarda, 4. İstanbul Tasarım Bienali’nden seçilmiş 100’den fazla proje sergilenecek. Sergi, C-mine Genk işbirliğinde bir IKSV, Z33 - Hasselt Çağdaş Sanat Evi insiyatifidir.

Yardımcı küratörlerle Nadine Botha ve Vera Sacchetti ile beraber bienalin küratörlüğünü yapan Jan Boelen (Hasselt’taki Z33’ün müdürü) “Bauhaus’un evrensel çözümlere ulasma dürtüsü, günümüzün sorunlarını karsilamakta verimsiz kalıyor. Artık eski ve bilindik çözümler işe yaramıyor.” diyor. Okulların Okulu, açık çağrısına yapılan 750’den fazla başvurudan seçilip küratörlüğü yapılan bir bienaldir. Projelerin birçoğu, Türkiye ve İstanbul'un mevcut durumuyla belirgin bir şekilde ilişkili olmasına rağmen projelerin sosyoekonomik zorlukları ve ortaya attığı sorular küresel bir ortamın göstergesidir. Boelen “Görünüşe göre tasarımın kendisi değişiyor, artık sadece tüketilebilen ürünler ile ilgilenmiyor. Sergilenen projeler, bilgi ve gücü nasıl yeniden müzakere edebileceğimize dair devam eden araştırmaların bu anki resmini gösteriyor. ” diyor.

C-mine, 20 yüzyıldaki ilk maden çıkarımı kullanımından, 21 yüzyılda yaratıcı sanayilerin kuluçka alanına dönüştürülmüş bir sitedir. Aslı Çiçek tarafından Lukas Wegwerth'in sergi sistemi kullanilarak yapılan kurulum C-mine binası genelinde serpiştirildi. Boelen, “ekonominin insan gücünden entelektüel sermayeye nasıl değiştiğini gosterircesine, endüstri makineleri  öz değerlendirme projeleri ile  karşılaştırılıyor” diyor.      

İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı Bienal Direktörü Deniz Ova, “Türkiye’den bir bienalin ilk defa Avrupa’da iki iterasyonla yayınlandığı için heyecanlıyız ve serginin farklı topluluklar arasındaki kültürel diyalogu geliştireceğini umuyoruz” diyor. “Brüksel’deki Türk Büyükelçiliğine ve Türk Hava Yolları’na destekleri için ve Bienal’e ilk edisyonuna sponsor olduğu için VitrA’ya teşekkür etmek istiyoruz

Genk’in belediye meclis üyesi Aliek Nagels: “Bu sergi, C-mine ve şehrimizle mükemmel bir uyum sağlıyor. Bu yıl Genk'te  Product Design eğitim kursunun 50. yılını kutluyoruz ve “Okulların Okulu” gibi sergiler öz değerlendirmeyi ve içsel düşünmeyi destekliyor.” diyor. “Ayrıca, fuarın uluslararası karakteri C-mine ve Genk kentinin hedeflerini destekliyor. Aynı zamanda, [serginin] genç, kozmopolit bir şehir olan Genk‘in sakinleri ve sakinlerin çevreleriyle de ortak görüşleri var. Bu sergiyle onlara da ulaşmayı umuyoruz. "

Sergi, 2 - 26 Mayıs tarihleri arasında Arles'deki Luma'da gösterildikten sonra Genk'e geliyor.
Halka açık faaliyetler ve atölye çalışmaları ile ilgili detayları www.aschoolofschools.be adresinde bulabilirsiniz.