BAŞBAKANIN TÜRK SÖZCÜSÜ

BAŞBAKAN’IN TÜRK SÖZCÜSÜ

 

Brüksel Hükümeti Başbakanı Rudi Vervoort’un Türk sözcüsü Zeynep Balcı, hayata minnettar olduğunu ve yaptığı işle gurur duyduğunu söyledi.

 

Gazeteci Fikret Aydemir’in Brüksel’de yayın yapan Gold FM’de hazırlayıp sunduğu haber yorum programı 8. Gün’e konuk olan Başbakan Sözcüsü Zeynep Balcı, Başbakanın sözcüsü olmaktan gurur duyduğunu belirtti. Balcı “Sözcü olduktan sonra daha az konuşmayı ve daha çok düşünerek, daha çok susarak konuşmayı öğrendim” dedi.

 

Zeynep Balcı, “Kat ettiğim yol için hayata minnettarım. Elbette çok çabaladım, etrafımda çok iyi insanlar vardı ve etrafımdaki insanlar bana destek oldu. Türk kökenli biri olarak bazen gerçekten zor oluyor eğitim hayatı, iş hayatı. Etrafınızda size inanan insanlar olduğu zaman başarılı oluyorsunuz. İnandım, çabaladım ve bugün başbakanın sözcülüğünü yapıyorum” diye konuştu.

 

Brüksel Serbest Üniversitesi (VUB) Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun olan Zeynep Balcı, Flaman sosyal demokrat parti sp.a partisi genel merkezinde 4 yıl danışmanlık yaptıktan sonra Başbakan Vervoort’un sözcülüğüne getirilen Zeynep Balcı, “İnanılmaz dinamik bir iş yapıyoruz. Sabah saat 6’da kalkıp bütün medyayı taramanız gerekiyor. Bütün radyolara ve televizyonlara hakim olmanız ve diğer politikacılar ne demişler diye bakmanız lazım. Yani her şeye hakim olacaksınız ama çok az konuşmanız gerekiyor. Basın mensupları günün 24 saati ve haftada 7 gün sizi arayıp açıklama istiyorlar. Çok az konuşup, her söylediğin kelimeye dikkat etmemiz gerekiyor” dedi. 

 

Başbakan Rudi Vervoort’un son derece entelektüel bir siyasetçi olduğunu belirten Sözcü Zeynep Balcı, “Başbakandan çok şey öğreniyorum. Sözcü olarak ben sadece bana aktarılanları söylemek istemiyorum. Aynı zamanda dosyaları da takip ediyorum. Konuyla ilgili kendi görüşlerimi de paylaşıyorum” diye konuştu.

 

Trabzonlu bir madenci dedenin torunu olan 35 yaşındaki Sözcüsü Zeynep Balcı, Başbakan Rudi Vervoort’un ekibinin Birleşmiş Milletlere benzediğini belirtti. Balcı, “Ben şimdiye kadar hep Flamanlarla çalıştım. İş arkadaşlarım hep Belçikalıydı. Şimdi başbakanlıktaki ekibimiz çok farklı etnik kökenlilerden oluşuyor. Bu da inanılmaz keyifli bir ortam sağlıyor bize. Brüksel’de aklınıza gelebilecek bütün milletlerden insanlar var başbakanlıkta” ifadelerini kullandı.