BİF: Herhangi bir siyasi ajandamız yoktur
BELÇİKASon dönemde Flaman medyasında çıkan haberler ile alakalı Belçika İslam Federasyonu bir basın bildirisi yayınladı
Belçika'nın Genk şehrinde geçen yıl Milli Görüş hareketi tarafından kurulan ve resmi makamlarca tanınmayan Selam Koleji'nin yerine bu yıl açılan Plura C bu yıl yeniden izin talebinde bulundu. Ancak Belçika makamları 1 Eylül'de başlayan yeni eğitim yılında okulun anayasal ve uluslararası çocuk haklarına saygı göstereceğine ilişkin yeterli garanti de bulunmadığı gerekçesi ile izin vermemişti.
Tüm bu gelişmeler ışığında son dönemde Flaman medyasında çıkan haberler ile alakalı Belçika İslam Federasyonu bir basın bildirisi yayınladı.
Haklı olarak şu an Milli Görüş'ün ve BİF’in kim veya ne olduğu merak ediliyor. BİF’in ne olduğunu öğrenmek için bu kurumun geçmişten bugüne gelişimini doğru bir perspektifle değerlendirmek gerekiyor. Milli Görüş Avrupa’daki binlerce işçi göçmenlere dini vecibelerini yerine getirme imkanı sağlamayı hedefleyen ilk camii çatı kuruluşudur. Bu IGMG adlı çatı kuruluş Avrupa çapında birçok ülkede temsilciliği mevcut. Belçika’daki temsilciliğin ismi BİF. BİF’in günümüzde Belçika çapında 29 şubesi var. CMB ise BİF’in sahibi olduğu bütün binaların idaresini üstlenmekte, tıpkı hristiyanların kilise idaresi gibi. BİF’in herhangi bir siyasi ajandası ve Türkiye’deki siyasi partilerle de bir bağı yoktur.
Genk'te bulunan binanın kullanım hakkı kira kontratıyla birlikte okul açma projesi olan bağımsız bir derneğe aittir. Dolayısıyla eğitim alanında resmi otoriteler karşısında tek sorumlu ve yetkili bağımsız olan bu resmi dernektir. Ne BİF ne CMB okul açılması talebinde bulunmuştur. Yani bahsi geçen dernekler arasındaki tek ilişki kira kontratından ibarettir.
Avrupa Milli Görüş farkındalık sahibi ve toplumun her aşamasında katkıda bulunabilecek bireylerin yetiştirmesini hedef edinmiş sosyo-toplumsal odaklı dini bir kurumdur. BİF hem dini dersler, hem toplumsal meseleleri kapsayan ders serileri, liseli öğrencilere yüksek öğretim bilgilendirme toplantıları düzenliyor. BİF’in fundementalist ve batı karşıtı bir kurum olarak lanse edilmesi gerçeği yansıtmamaktır. Aksine, hem BİF hem IGMG itidallığı ilke edinmiştir. ‘Buyrun ben Müslümanım’ ve Açık camii günleri de bu ilkenin ispatlarıdır.
Aşırıcı, Batı karşıtı, antisemit gibi suçlamalar gerçeği yansıtmamaktadır. BİF bu suçlamalar kapsamında hiç bir şekilde hukuki bir sürece dahil olmamıştır. Aksine, BİF yaptığı olumlu çalışmalar ve topluma kattığı katma değer sayesinde resmi otoriteler tarafından tanınan, bilinen ve saygı duyulan köklü bir kurumdur.
BİF günümüzde bütün farklılıklara saygı duyulduğu barışçıl bir toplumu müdafa eden sosyo toplumsal odaklı dini bir kurum haline gelmiştir. Saygı ve topluma dahil olma ve topluma katkıda bulunma kurumumuzun temel taşlarıdır. Bu ilkelere uymak İslamiyet tarafından verilen bir sorumluluktur. BİF çalışmalarına dahil olan her gönüllü bu pozitif hedefi göz önünde bulundurur. Hem kurumun hem üyelerinin bu derece marjinalleştirilmesi, sosyal topluma kendini adamış olan Belçika’nın müslüman vatandaşlarını haksız ve yalan yere suçlamaktır.
BİF üyelerine, insanlara ve toplumun geneline değer veren bir kurumdur. Hak ihlali olduğu takdirde geçmişten bugüne mazlumun, hakkı ihlal edilenin yanında durmuştur. Ona yardım eli uzatmıştır. Bu bağlamda bunun en son örneği Covid sürecinde, din-dil-ırk gözetmeksizin yaptığı yardımlardır. Ne yazık ki mart ayından bu yana özellikle büyük şehirlerde bulunan müslümanların yaptıkları yardım faaliyetleri yeterince yankı ve destek bulmamıştır. BİF insan haklarını gözetir. Yazılanların aksine de özellikle kadın ve çocuk haklarına herkesten fazla önem verir. Bütün insan hakları beyannamelerine uyar, onları tasdik eder ve kayıtsız şartsız herkes için uygulanmasını yetkililerden talep eder.
Her fırsatta üyelerine yaşadığımız toplum içinde sosyal katılımın önemini vurgular. Okulda, işte, hayatın her alanında toplumsal dayanışmanın ne denli önemli olduğunu hatırlatır. Bu bağlamda da yaptığı çalışmalar her zaman toplumsal huzura katkı sağlamıştır.
BİF bu bağlamda bu tartışmadaki her aktörün sorumluluğunu üstlenmesini bekliyor. Gerçeği yansıtmayan ayrıştırıcı söylemler toplumda kin ve kavganın oluşmasına sebebiyet veriyor. BİF mevcut konjoktürün farkında ve konu İslam olduğu zaman toplumsal tartışmanın üzerindeki kara bulutların olduğunu görür fakat BİF bir nebze hoşgörü, rasyonalite ve nüans ile dengenin tekrar tahsis edilebileceği kanaatinde. Sonuç itibariyle BİF bu karmaşık hale getirilen konunun değerlendirmesini her vatandaşın kendi açık vicdanına bırakıyor ve herkesin konuya gerekli objektif bakış açısıyla yaklaşacağını ümit ediyor.
İlginizi Çekebilir