© BelTurkHaber2019

BİF: Herhangi bir siyasi ajandamız yoktur

Son dönemde Flaman medyasında çıkan haberler ile alakalı Belçika İslam Federasyonu bir basın bildirisi yayınladı

Belçika'nın Genk şehrinde geçen yıl Milli Görüş hareketi tarafından kurulan ve resmi makamlarca tanınmayan Selam Koleji'nin yerine bu yıl açılan Plura C bu yıl yeniden izin talebinde bulundu. Ancak Belçika makamları 1 Eylül'de başlayan yeni eğitim yılında okulun anayasal ve uluslararası çocuk haklarına saygı göstereceğine ilişkin yeterli garanti de bulunmadığı gerekçesi ile izin vermemişti.

Tüm bu gelişmeler ışığında son dönemde Flaman medyasında çıkan haberler ile alakalı Belçika İslam Federasyonu bir basın bildirisi yayınladı.

Haklı olarak şu an Milli Görüş'ün ve BİF’in kim veya ne olduğu merak ediliyor. BİF’in ne  olduğunu öğrenmek için bu kurumun geçmişten bugüne gelişimini doğru bir perspektifle  değerlendirmek gerekiyor. Milli Görüş Avrupa’daki binlerce işçi göçmenlere dini vecibelerini  yerine getirme imkanı sağlamayı hedefleyen ilk camii çatı kuruluşudur. Bu IGMG adlı çatı  kuruluş Avrupa çapında birçok ülkede temsilciliği mevcut. Belçika’daki temsilciliğin ismi BİF. BİF’in günümüzde Belçika çapında 29 şubesi var. CMB ise BİF’in sahibi olduğu bütün binaların  idaresini üstlenmekte, tıpkı hristiyanların kilise idaresi gibi. BİF’in herhangi bir siyasi ajandası  ve Türkiye’deki siyasi partilerle de bir bağı yoktur. 

Genk'te bulunan binanın kullanım hakkı kira kontratıyla birlikte okul açma projesi olan  bağımsız bir derneğe aittir. Dolayısıyla eğitim alanında resmi otoriteler karşısında tek  sorumlu ve yetkili bağımsız olan bu resmi dernektir. Ne BİF ne CMB okul açılması talebinde  bulunmuştur. Yani bahsi geçen dernekler arasındaki tek ilişki kira kontratından ibarettir. 

Avrupa Milli Görüş farkındalık sahibi ve toplumun her aşamasında katkıda bulunabilecek  bireylerin yetiştirmesini hedef edinmiş sosyo-toplumsal odaklı dini bir kurumdur. BİF hem  dini dersler, hem toplumsal meseleleri kapsayan ders serileri, liseli öğrencilere yüksek  öğretim bilgilendirme toplantıları düzenliyor. BİF’in fundementalist ve batı karşıtı bir kurum  olarak lanse edilmesi gerçeği yansıtmamaktır. Aksine, hem BİF hem IGMG itidallığı ilke  edinmiştir. ‘Buyrun ben Müslümanım’ ve Açık camii günleri de bu ilkenin ispatlarıdır. 

Aşırıcı, Batı karşıtı, antisemit gibi suçlamalar gerçeği yansıtmamaktadır. BİF bu suçlamalar  kapsamında hiç bir şekilde hukuki bir sürece dahil olmamıştır. Aksine, BİF yaptığı olumlu  çalışmalar ve topluma kattığı katma değer sayesinde resmi otoriteler tarafından tanınan,  bilinen ve saygı duyulan köklü bir kurumdur. 

BİF günümüzde bütün farklılıklara saygı duyulduğu barışçıl bir toplumu müdafa eden sosyo toplumsal odaklı dini bir kurum haline gelmiştir. Saygı ve topluma dahil olma ve topluma  katkıda bulunma kurumumuzun temel taşlarıdır. Bu ilkelere uymak İslamiyet tarafından  verilen bir sorumluluktur. BİF çalışmalarına dahil olan her gönüllü bu pozitif hedefi göz  önünde bulundurur. Hem kurumun hem üyelerinin bu derece marjinalleştirilmesi, sosyal  topluma kendini adamış olan Belçika’nın müslüman vatandaşlarını haksız ve yalan yere  suçlamaktır.

 

BİF üyelerine, insanlara ve toplumun geneline değer veren bir kurumdur. Hak ihlali olduğu  takdirde geçmişten bugüne mazlumun, hakkı ihlal edilenin yanında durmuştur. Ona yardım  eli uzatmıştır. Bu bağlamda bunun en son örneği Covid sürecinde, din-dil-ırk gözetmeksizin  yaptığı yardımlardır. Ne yazık ki mart ayından bu yana özellikle büyük şehirlerde bulunan  müslümanların yaptıkları yardım faaliyetleri yeterince yankı ve destek bulmamıştır. BİF insan  haklarını gözetir. Yazılanların aksine de özellikle kadın ve çocuk haklarına herkesten fazla  önem verir. Bütün insan hakları beyannamelerine uyar, onları tasdik eder ve kayıtsız şartsız  herkes için uygulanmasını yetkililerden talep eder. 

Her fırsatta üyelerine yaşadığımız toplum içinde sosyal katılımın önemini vurgular. Okulda,  işte, hayatın her alanında toplumsal dayanışmanın ne denli önemli olduğunu hatırlatır. Bu  bağlamda da yaptığı çalışmalar her zaman toplumsal huzura katkı sağlamıştır. 

BİF bu bağlamda bu tartışmadaki her aktörün sorumluluğunu üstlenmesini bekliyor. Gerçeği  yansıtmayan ayrıştırıcı söylemler toplumda kin ve kavganın oluşmasına sebebiyet veriyor. BİF  mevcut konjoktürün farkında ve konu İslam olduğu zaman toplumsal tartışmanın üzerindeki  kara bulutların olduğunu görür fakat BİF bir nebze hoşgörü, rasyonalite ve nüans ile dengenin  tekrar tahsis edilebileceği kanaatinde. Sonuç itibariyle BİF bu karmaşık hale getirilen  konunun değerlendirmesini her vatandaşın kendi açık vicdanına bırakıyor ve herkesin konuya  gerekli objektif bakış açısıyla yaklaşacağını ümit ediyor.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER