BİF Ramazan-ı Şerif’in manevi iklimini kurumsal İftar'da yaşatıyor
BELÇİKAKısa adı ´BİF´ olan Belçika İslam Federasyonu geleneksel iftar yemeğini Brüksel yakınlarındaki Haren'de Institute La Vertu'de düzenledi.
BRÜKSEL-Şükrü SAĞLAM Kısa adı ´BİF´ olan Belçika İslam Federasyonu geleneksel iftar yemeğini Brüksel yakınlarındaki Haren'de Institute La Vertu'de düzenledi.
Düzenlenen iftar yemeğine başta Türkiye Cumhuriyeti Brüksel Büyükelçisi Bekir Uysal, Türkmenistan Brüksel Büyükelçisi Sapar Palvanov, Kazakistan Brüksel Büyükelçisi Baimukhan Margulan, İran Brüksel Büyükelçisi Mohammad Ali Robat Jazi, Endonezya Brüksel Büyükelçisi Andri Hari ve Umman Brüksel Büyükelçi Yardımcısı, Brüksel Başkonsolosu Umut Deniz, Anvers Başkonsolosu Batu Kesmen, Eğitim Müşaviri Hümeyra Altıntaş Kıran, Brüksel Milletvekilleri Hasan Koyuncu, Şevket Temiz, Sadık Köksal, İbrahim Dönmez, İslam Temsil Kurulu Başkanı Mehmet Üstün,Schaerbeek Eski Belediye Başkan Yardımcısı Sait Köse, STK Başkan ve Temsilcileri, BİF Gençlik Merkezi Başkanı Furkan Kahraman, BİF eski başkanları ile davetli topluluğu katıldı.
Yasin Avcı tarafından okunan Kuran-ı Kerim tilaveti ile başlayan iftar programında bir selamlama konuşması gerçekleştiren Belçika İslam Federasyonu başkanı Muhammed Ünal,"Cenabı Allah ramazan ayımızı hayırlara vesile eylesin. Yeni bir Ramazan ayına kavuşmanın mutlluğunu yaşarkenşifa ve rahmet ayı olan Ramazan-ı Şerif'in gönüllerimize refahlık ve huzur, evlerimize bereket ve sürur,yaşadığımız coğrafyalara ve tüm dünyayahayırlar getirmesini Cenabı Allah'tan niyaz ediyorum.
Alemlere rahmet olarak gönderilen peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) şöyle buyurmakta. Allah, insanlara merhamet etmeyene merhamette bulunmaz. Umarız ki, Ramazan ayı merhamet, paylaşma, yardımseverlik duygularımızın had safhaya çıktığı nadide bir zaman dilimi olur. Bu ayın en önemli özelliği yeryüzünde oluşturduğu manevi atmosferin yanında toplumsal yaşama kattığı sayısız hasletlerdir. Bu ayda ifa edilen ibadetlerle Müslümanlar paylaşma, dayanışma, muhabbet bilincini, kardeşlik ve dostluk duygularını pekiştirirler. Burada bu iftar sofrasında bir arada oluşumuz bunun en güzel örneğidir.
Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu ise cehennemden kurtuluş olan Ramazan ayı bereket,sekinet ve muhabbetin sağanak misali yer yüzüne indiği ve bizleri hatın gündelik meşguliyetlerinden bir nebze uzaklaştıraraktefekkür için öz benliğimize dönerek kendimizi sorgulayrak deyim yerindeyse bizleri revize etme ayıdır.
Oruç, sadece bireysel anlamda kendimizi düşünmek değildir. Aynı zamanda evrendeki bütün canlıları düşünme ayıdır. Hak ve adaletten nasibini alamamış insan haklarını gözardı edenlerin kafasında, karşısında nasıl dururum mücadelesini nasıl verebilirim? Sorularına da cevap bulma ayıdır.
Yüce dinimizin emrettiği merhamet,tüm mahlukatı içine alacak kadar geniş kapsamlıdır. Çocuklar, kadınlar,yaşlılar,hastalar,yetimler,kimsesizler,yoksullar başta olmak üzere bütün insanlara merhamet göstermenin yanı sıra tüm canlılara merhametli davranmak bizim en önemli görevlerimizdendir.
Ramazan ayı merhamet, kardeşlik,ümmet ayıdır. Yardım bekleyenlerin evlerini, yurtlarını, her şeylerini geride bırakıp güvenli bir liman arayan insanların sayısı savaş ve işgaller nedeniyle her geçen gün de artmaktadır. Bugün Dünaynın pek çok bölgesinde insalığa yakışmayan hak ihlalleri görüyoruz. Yemen’de Suriye’de Doğu Türkistan’da, Arakan’da, Gazze‘de dünyanın hangi bölgesine bakarsak bakalım insanlık için utanç verici manzaralarla karşılaşmaktayız.
Bu Ramazan ayını da savaşlar nedeniyle, mahzun ve buruk karşıladık.Özellikle Gazze’de yaşananlar bizleri derinden üzmüştür. Gazze’deki trajedi artık Müslümanlığın, insanlığın hukuk, ahlak ve vicdan sınırı haline gelmiştir. Mazlum insanların haykırışları Dünya genelinde yankılanmış ve tarafların ateşkes çağrıları yapmasına rağmen, bir sonuç maalesef alınamamıştır. Huzur ve Barışın diyarı olan, Allah’ın yeryüzünde mübarek kıldığı ‘Mescidi Aksa’yı kalbinde barındıran Filistin, maalesef acının ve gözyaşının diyarı haline gelmiştir.
Mabetlere, hastanelere saldıranların karşısında durmak, masum sivillerle yönelik saldırılara karşı çıkmak, ahlakın ve insanlığın en temel görevidir ve gereğidir. Bir halkın çocukları açlıktan ölüyorsa, artık bu bir savaş değil, zulümdür. Vicdan ve merhamet sahibi hiçbir insan bu duruma seyirci kalamaz. Bizler nasıl Ukrayna’daki sivillerin ölmesine karşı sesimizi yükselttiysek, aynı şekilde dünyanın neresinde olursa olsun masum sivillerin ölmesine her zaman karşı çıkarız. Bu noktada çifte standart asla kabul edilemez. Bundan dolayı da mazlumun dini sorulmaz. İster Hristiyan, ister Yahudi, ister dinsiz olsun fark etmez. Müslümanlar olarak Mazlumun yanında yer almalı, zalime dur demeli ve mazlumun elinden tutmalıyız” ifadelerine yer verdi.
Türkiye Cumhuriyeti Brüksel Büyükelçisi Bekir Uysal ise yaptığı selamlama konuşmasında" Ramazan ayı bir merhamet ayıdır. Merhamet kendini eğitme, kendini tutma, içe dönüş ve insanın kendi kendisini tanıma ayıdır. Oruç onun için var. Ne zaman, nerede, hangi devirde,hangi bölgede,hangi coğrafyada başladı dersek! Bunun binlerce yıl öncesine kadar giden ,Dünyanın çeşitli coğrafyalarında çok uzun sürelerdir devam eden bir geleneği olduğunu görüyoruz.
Benden önceki konuşmacılar değindiler. Arakan’dan, Yemen’den, Gazze’den, Doğu Türkistan’dan bahsedildi. Evet buralarda bizi derinden yaralayan trajediler yaşandı. Peki niçin? Binlerce yıl devam eden merhamet geleneği, insanoğlu tarafından harfiyen takip edilseydi, bu trajediler yaşanacak mıydı? Zinnar, asla yaşanmayacaktı.
Ramazan ayı bunun için var. Biz kendimize oruç ayında iç dünyamızı nasıl kendi kendimize disiplin altına alacağız bunu bir görüyoruz. Bu bütün kültürlerde devam eden bir gelenek olduğu için, bunun üzerinde bir kere daha düşünmek gerektiği bize vaaz edilen bir kuraldır.
Peki binlerce yıl devam eden farklı şekillerde, farklı kültürlerde hep devamlılığını koruyan bir uygulama ise, İslam’ın Ramazan ayında getirdiği fark nedir? diye sorarsak, bunun felsefi ve teolojik temelleri var. Binlerce yıldır devam eden bu uygulamayı kurumsal hale getirmiştir. Bunu kurumsal bir hale getirip, insanlığın ferdi ve toplumsal olarak tüm kurumlarımızla idrak edinme imkanını bize veren bir yenilik getirmiştir. İslam’ın bize getirdiği bu ay, merhamet ve selam ayı olarak geldi. Burada bütün sorunların kökeninde, yer alacak onunla mücadele edecek olan selam, selamet yani barış bunu bir bakıma kendi içimizde ruhumuzun derinliklerinde olduğunu bize vaaz eden bir kuraldır. Oruç her şeyden evvel bu düşünceleri bize telkin etmektedir.
Ben bu düşüncelerle bahsedilen bütün coğrafyalardaki bu trajedilerin bir an evvel sona ermesindeki dileğimi burada yenilemek istiyorum. Özellikle acil bir ihtiyaç taşıdığı için Gazze’de yaşananlara karşı, mücadele etmek gerektiğini bir kez daha bu vesileyle, dile getirmek istiyorum.Ramazan ayında, Gazze’li kardeşlerimizin orada bu vahşete maruz kalan kardeşlerimizin acılarının bir an evvel dindirilmesini diliyor hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Belçika İslam Federasyonu kurumsal iftar proğramını tertip eden tüm teşkilat mensuplarına teşekkür ederek konuşmasına başlayan BİF Gençlik Merkezi Başkanı Furkan Kahraman ise yaptığı konuşmada " İslam Toplumu Milli Görüş teşkilatları olarak bizler her sene bir kavram üzerinde, bir tema üzerinde duruyoruz. Bu sene de "Merhamet"teması üzerinde duracağız. İnsanlığın belkide en çok ihtiyaç duyduğu ,yahut ta en çok muhtaç olduğu şey Merhamet'tir. Çünkü merhametini yitiren toplumlar, merhametini yitiren insanlar yeryüzünde her türlü felaket ve kötülüğü yapabilirler. O yüzden bizimde bu Ramazan her birimizin merhametinin artmasına vesile olsun. Başta Gazze olmak üzere yeryüzünün muhtelif coğrafyalarında çok büyük bir imtihandan geçen topluluklara bu merhametimiz sirayet etsin de bu insanları bizler rahatlatabilelim diyorum. Bir kere daha Ramazan-ı Şerifinizi tebrik ediyorum." diye konuştu.
Belçika İslam temsil kurumu Başkanı Mehmet Üstün "Ramazan islamın muhabbetini,hakkaniyetini ve ibadetini bilgi ve erdemle bütünleşmiş ahlakını tüm insanlığa anlatan kutsal bir aydır. Ramazan her bireyin içtenlikle kendisi ile yüzleştiği kendisini yenilediği iç dünyasınbı tazelediği ve her yıl insanlığı daha iyiye taşımak üzere gelen berektli bir aydır.İnsanlar arasında dayanışma ruhunu yardımlaşmanın ve birliğinin perçinlenmesine vesile olan Ramazan ayı sahip olduğumuz nimetlere şükretmemizi ve bu nimetlere sahip olmayan ihtiyaç sahiplerini kendimizden önce düşünmemiz gerektiğini bizlere anımsatır. Ramazan ayı ihtiyacı olanları hatırlamanın onlara yardım etmenin ayı olduğu için kutsal ve bereketlidir.Ramazan sevgidir.Samimiyettir, paylaşmadır.Bizler birbirimize tebessüm etmeyi unutmadan, birbirimizi kırmadan saygı ve hoşgörüyü göstererek bu kutsal ayın gerçek amacına ulaşmasını sağlayabiliriz.Unutmayalım ki birlik ve beraberlik içerisinde olduğumuz müddetçe her geçen gün daha da güçleneceğiz." diyerek tüm misafirlerin Ramazan-ı Şerif'ini tebrik etti.
İlginizi Çekebilir