Turkse Unie yeniyıl resepsiyonu düzenledi

Houthalen- Şükrü Sağlam( BelTurkHaber) Kısa adı Turkseunieolan Belçika Türk Dernekler Birliği’nin Yıl Sonu Resepsiyonu, bağlı derneklerin ve davetlilerin katılımı ile Houthalen Casino'da gerçekleştirildi.
Sanatçı Orhan Taşçı ve saz arkadaşlarının müzik dinletisi ile başlayan gecede bir selamlama konuşması yapan Turkseunie Başkanı Rıfat Can'ın konuşması geceye adeta damga vurdu.

Turkseunie Başkanı Rıfat Can, konuşmasında önemli mesajlar verdi.” Belçika Türk Dernekler Birliği olarak geleneksel hale getirdiğimiz yıl sonu resepsiyonumuzu bu gece sizlerinde  katılımı ile birlikte kutluyoruz. Yeni yılda bu resepsiyon ile sizlerle bir araya gelme,bilgilenme,kaynaşma ve istişarede bulunmak  amacındayız.  Bir yılın değerlendirmesini yaptığımızda Belçika’daki haklarımız, meselelerimiz konusunda olsun, Türkiye ile ilgili meselelerde olsun çokda mesafe alabilmiş, iyileşmiş bir durumda değiliz, tam aksine geriye gider gibi bir vaziyetimiz var.
Hem Belçika'da hem Türkiye'de Kazanılmış haklarımız değiştiriliyor. Elbette bizim önceliğimiz Belçika'daki eğitimle, gençlikle,buradaki çalışmalarla, yeni haklarla,kurum ve kuruluşlarla birlik ve beraberlik ile  ilgili meselelerimizdir.
2019 yılında daha iyi bir sene geçirmeyi ümid ediyorduk, ama takdir edebileceğimiz bir gelişmeyi malasef yaşayabilmiş değiliz.
Geçtiğimiz dönemde seçimler yapıldı bçlgesel düzeyde hükümetler kurulmasına karşın; hala Federal düzeyde bir hükümet kurulamadı.Kurulan bölgesel ve federal düzeydeki hükümetler ise özellikle göçmen kökenlilerin aleyhinde bir çalışma ve gelişme içerisindeler.Hatta verilmiş hakları geri alma meselesinde özellikle 26 yıl önce kurulmuş olan bizim gibi teşkilatların kuruluşların devam edip etmemesi ve verilecek subside (ödenek)lerin kesilip, kesilmeyeceği  bir bakanın iki dudağı arasına bırakılmak istendi,ancak mecliste komisyonda bazı partilerin itirazı sonucu karar ertelenmek zorunda kaldı. Ne zamana kadar ertelenecek! ne olacak? belli değil.
Belçika Türk Dernekler Birliği'nin buzamana kadar yaptığı faaliyetleri, çalışma alanları,üzerine  geçtiğimiz günlerde  Bakanlık tarafından teftişe tabi tutulduk. Bizim açımızdan elbette teftiş olumlu geçti. Bundan sonrası Bakanlığın takdirine bağlı. Biz faliyetlerimizi 26 yıldır sürüdürüyoruz, bakanlık tarafından bizlere verilecek ödenekler olmadan da faliyetlerimizi sürdürürüz.Belçika Türk Dernekler Birliği'nin  bu güne kadar yaptığı, sosyal, kültürel faliyetleri bizlerden daha iyi yapabilen bir kurum henüz göremedik.Biz bu faliyetleri kendi işimizdeni ailemizden fedekarlıklar yaparak bugünlere kadar getirdik. Flaman bölge parlamentosunda Türk ve göçmen kökenli derneklerin faliyetlerinin kısıtlanmasıi ödeneklerinin kesilmesi için önerge  veren Vlaams Belang partisine  işçi partisi karşı çıkarak Türk ve göçmen kökenli derneklerin yapmış oldukları projelere bakarsak bölücülük değil, birleştiricilik yaparak  Belçika ile uyuma sizlerden daha çok katkı sunduklarını görüyoruz diye tepki verdiler.

Türk Siyasetçiler üzerinde oyunlar oynanıyor
Bugün Belçika'da başta Brüksel olmak üzere diğer bölgedeki Türk ve yabancı kökenli siyasetçiler üzerine oyanan oyunlarda vardı. Zaman zaman siyasetçilerimiz sıkışıyorlar, manevra yapmak zorunda kalıyorlar,ama işleride kolay değil. Onların arkasındaki desteklerimiz, Gücümüz, Lobiciliğimizin önemi büyük;ama onlarında dirayetli olupi olmadıklarını toplum olarak  değerlendirmeliyiz.
Eğitim konusunda ise Flaman bölgesinde çocuklarımıza Türkçe ders verilmesi kaldırılmıştı,öğretmenlerin gelmesi durduruldu. İmamların gelmesi durduruldu. Bakanlıklar hemen hemen her konuda yeni zorluklar çıkartıyorlar. Toplum olarak malasef bu konuda bizlerin de hata ve kusurları var. Belçika'ya geleli 55 yıl olmuş ancak encümen, milletvekili olup meclislerde görev alıyoruz. Bakan olup bakanlığı idare ediyoruz. Belediye başkanı olup Belediyeyi idare ediyoruz.ama bir tek öğretmenlik ile imamlığı yapmayacağız. Bu kabul edilir bir durum değil. Belki şu an için elimizde yeterli personel olmayabilir.Ancak bunun altyapısını oluşturmamamız için bir sebep yok. Bunu şimdi yapmazsak bu ne zamana kadar böyle devaam edip gidecek. Dökme su ile değirmen daha ne kadar dönecek. Artık altyapıya önem verip her dalda kendi ihtiyacımız olan insan kaynaklarını buralarda yetiştirmenin zamanı geldi geçiyor. Bu konuda hem devlete hemde tüm kurum ve kuruluşlara büyük görev düşüyor.
Buradaki çocuklarımızın Türkçe eğitimi için çalışmalarımız var.Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları ile istişarede bulunduk ve yeni derslikler açıldı. Houthalen, Anvers, Gent kentinde derslikler açıldı. Ankara’ya gittik, Büyükelçimiz, konsoloslarımız ile görüştük. Flaman bölgesinde böyle bir sıkıntı var. Ama derslik açılsın deniyor, ama çocuklarımız derslere gönderilmiyor. Daha önce 239 tane öğretmenimiz varken bugün bu sayı 50 civarında onlarda Fransızca konuşan bölgelerde. Bu güne kadar Yüze yakın cami ve külliyeler yapmış  insanlarımız kendi okulunu yapamayacak durumdamıdır. Nüfus bakımından bizlerden daha az olan göçmen toplulukların kendi okulları, kültür merkezleri var. bziler bunları yapabilecek kapasitedeyiz, yeterki birlik ve beraberlik içerisinde olalım.

BEDELLİ ASKERLİK,EMEKLİLİK ve UÇAK BİLET FİYATINA  TEPKİ

Konuşmasının ikinci bölümünde ise Belçika'da yaşayan vatandşalrın Türkiye ile olan ilişkilerindeki sorunlarına parmak basan Belçika Türk Dernekler Birliği başkanı Rıfat Can," İzin mevsimi geldiği zaman insaları bir sıkıntı basıyor. Uçak biletleri almış başını gidiyor. Devlet yetkilileri ile  büyükelçiliklerde yaptığımız toplantıların tamamında belki elli defa bu uçak bileti meselesi gündeme geldi. Normal sezonda daha makul fiyatlarla charter seferleri ile memlekete gidip,dönebiliyorken, devletin uçağı THY fiyatları yükselttiği için diğerleri de yükseltiyor. Özellikle cenazelerimiz olduğunda aile fertlerinin cenaze ile birlikte Türkiye'ye gitmeleri büyük külfet. Nerdeyse bir cenaze ücreti kadar da yolculuk ücreti ödemek zorunda kalınıyor.  Geçenlerde buraya gelen bakanın bize cevabı arz ve talep meselesi dedi. Bu arz talep meselesi değildir. Devletimiz elbette büyük. İnanıyoruz, güveniyoruz. Ama büyük işlerin yanındaki eksikliklerinde tamamlanması gerekiyor. Örnek verecek olursam Pakistan, Türkiye kadar daha güçlü bir Devlet değil. Ama yurtdışında yaşayan bir Pakistanlının cenazesi olduğunda  Pakistan'ın havayolu şirketi cenazeyi buradan alıp ücretsiz götürüyor. Belçika'dan uçan başka bir özel Türk hava yolu şirketi ise cenazesi olan aileye bir uçak biletini bedavaya veriyor. Devletin uçağı bir bilet bile hediye edemiyor!!!
Yurtdışında yaşayan özellikle Belçika'daki Türk kökenli vatandaşalrımızın bir sürü çözmesi gereken problemi var. Bunların başında ise emeklik sorunu baş ağrıtıyor. Emeklilikte çalışılan gün sayısı artarken alınan emekli maaşlarında düşüş yaşanıyor. Emekli vatandaşlarımız buradan aldıkları cep telefonlarını 90 gün Türkiye'de kullanıyorlar. 3 ay sonra o telefon kapanıyor. Gidip yeni telefon almak zorunda yada kendi malı olan telefon parası kadar vergi vermek zorunda.
Gençlerimizin en büyük sorunu ise sayısal lotoya dönen  Askerlik Problemidir. O kadar bir istikrarsızlık var ki hükümetler değişse diyeceğim ki doğru yapılıyor. Önceleri dövizle askerlik 6 bin euro idi, 10 bine yükseltildi. 10 binden  bin euro'ya düşürüldü, binden 2 bine yükseldi, şimdi ise 5bin beşyüz euro civarlarında.

Beş yıl içerisinde dövizli askerlik beş defa değişirmi?
Burada yaşayan gençlerimize yazık değil mi!!! Bundan sonra burada doğup, büyüyen çocuklarımız artık Türkiye'ye gidip, askerlik yapmayacaklar. Çifte vatandaş olduklarından  dolayı Türkiye'ye girişlerde Belçika pasaportunu kullanıp, 15 euro vize vererek Türkiye'de tatilini yapıp, dönecekler. Zaten Türkiye'de askerlik 6 aya düşmüş durumda. Biz burada doğup, büyüyen çocuklarımızın Türkiye ile bağlarını güçlendirmek, onları özendirmek yerine vatanından soğutuyoruz. Ülkemizin komşusu olan ülkelerin vatandaşları ve diğer milletler bu dövizli askerlik ücretlerini Bin euro gibi kabul edilebilir seviyede tutuyorlar. Gençlerimiz gönül rahatlığı ile hem devletlerine seve seve bu bedeli ödeseler hem devlete olan güven ve aidiyet bağlarını güçlü tutsalar olmuyormu? Neden zorlaştırıyoruz.?
İsteğimiz, dileğimiz, arzumuz artık Belçika'da kalıcı olan insanlarımıza bu ülkenin sahip çıkmasıdır. Elli yıllık bir geçmişi bulunan bu toplum Belçikanın eşit vatandaşı olarak muamale görmelidir. son günlerde yaşanılan ırkçılık, ayrımcılık, dışlanmışlık hususları için çok uyanık olmak zorundayız." diyerek Belçika'daki Türk kökenli gençleri birlik ve beraberlik içerisinde daha dinamik şekilde faliyetlere katılmaya davet etti.
Belçika Türk Dernekler Birliği Yeni Yıl Resepsiyonu verilen ikramlar ve müzik dinletisi ile devam etti.