Brüksel-Şükrü SAĞLAM – Türkiye’den Belçika’ya işçi göçünün 60. yılı dolayısıyla, Belçika’nın başkenti Brüksel’de düzenlenen etkinlikte Emirdağlı şair-yazar Ahmet Urfalı, “Göçün Şifreleri” başlıklı bir konferans vererek göç tarihine dair önemli bilgiler aktardı.Emirdağlı şair ve yazarlardan Birgül Kapklıkaya ve Nerkız Şahin'in sunumu ve gurbeti anlatan şiirlerin okunduğu Belçika’da Emek Yolculuğunun 60.yılı etkinliğinde “Gurbeti Vatan Yapanlar” adlı kitabın tanıtımı da yapıldı.
Belçika Diyanet Vakfı Konferans salonunda düzenlenen ilk etkinlikte Ahmet Urfalı, göç kavramını Orta Asya’dan günümüze kadar farklı dönemlerden örneklerle ele aldı. Urfalı, özellikle 1964 yılında Türkiye ile Belçika arasında yapılan anlaşmayla başlayan ve Türk işçilerini Belçika’nın sanayi kentlerine getiren göç dalgasını detaylarıyla anlattı. O dönem, işgücüne duyulan yoğun ihtiyaç nedeniyle Türkiye’den birçok işçi, daha iyi bir yaşam umuduyla Belçika’ya göç etmişti. Ancak bu yolculuk, çoğu için birçok zorluğu beraberinde getirdi.
Yazar Urfalı,Türklerin Belçika'ya göç yolculuğunu'da " Belçika ile ilişkiler, Osmanlı İmparatorluğu zamanında, bağımsızlığını yeni kazanan Belçika’nın resmi olarak tanınmasıyla başlamıştır. İki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler ise, 1848 yılında tesis edilmiştir. Belçika Kralı II. Leopold’ un 1860 yılında İstanbul’ u ziyareti, ilişkilere önemli bir hız kazanmıştır. O dönemde uluslararası planda tarafsızlık politikası güden Belçika, Osmanlı İmparatorluğu’nun bölgede oynadığı önemli ticari rolün bilinciyle İstanbul’ a yatırım yapmaya başlamışlardır. Belçika’ya çalışmak üzere yapılan göç, 1960′ lı yıllarda başlamıştır. Türkler, kömür ocaklarında çalışmak üzere iki ülke arasında imzalanan ‘’ İşgücü Anlaşması” çerçevesinde o zamanki İş ve İşçi Bulma Kurumu aracılığıyla Belçika’ya gelmişlerdir. Türkiye ile Belçika arasında "Türk İşçilerinin Belçika’ da İstihdamına Dair Anlaşma ile Protokol ve Ekleri " 16.07.1964 tarihinde Brüksel’ de imzalanmıştır. 1974 yılında yaşanan petrol krizine bağlı olarak Belçika, yabancı işgücü alımını durdurmuş ve Türkiye ile yapmış olduğu İşgücü Anlaşmasının uygulamasını tek taraflı olarak uygulamadan kaldırılmıştır. Ancak, Belçika’ya göç, farklı yolların denemesiyle devam etmiştir.
Göç alan ülkeler açısından da yeni sorunların ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır: kültürel haklar, uyum sorunları, yabancı düşmanlığı, sosyal güvenlik problemleri… Yumurta ve ekmek almak için markete, cebinde yumurta kabuğu ile ekmek ufağı götüren işçi çocukları vatandaşı olduğu yeni ülkede artık memur , milletvekili, bakan olabilmektedir. Daha fazla eşitlik talebi; iş ayrımcılığını, yabancı düşmanlığını beraberinde getirmektedir." sözleriyle ifade etti.
Etkinlik, Belçika’da yaşayan Türk toplumu için nostaljik ve öğretici bir anı olurken, aynı zamanda göçün kültürel, sosyolojik ve ekonomik etkilerini daha derinlemesine anlamak için bir fırsat sundu.
Yorum Yazın