Brüksel- Şükrü SAĞLAM Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100. yılı dolayısıyla CHP Belçika Birliği tarafından 'Cumhuriyete giden yol' konulu bir panel düzenlendi. Panel'e GoldFm Radyo proğramcısı Esen Kalın ile Gazeteci Fikret Aydemir konuşmacı olarak katıldılar.
'Cumhuriyete giden yol' konulu panel saygı duruşu ve İstiklal Marşının söylenmesi ile başladı. GoldFm Radyo proğramcısı Esen Kalın ve Altay İkizler tarafından hazırlanan Cumhuriyete giden yolun hikayesi video gösterisini salondakiler ilgi ile takip etti.
DERYA BULDUK: BİZ DE KENDİMİZİ ELEŞTİRECEĞİZ
CHP Belçika Birliği başkanı Derya Bulduk,yaptığı selamlama konuşmasında " Bugün ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir.' diyerek Cumhuriyeti kurup, bize tam yüz yıl önce teslim ettiği gündür. Avrupa'da göçün özellikle Belçika'da altmışıncı yılındayız. Bende burada doğup, büyümüş bir insan olarak, gençlerimizle, sizlerle birlikte Cumhuriyetimize ne kadar, ne şekilde, nereye kadar sahip çıkıyoruz. Bugün tüm bunları konuşacağız. Biz de kendimizi eleştireceğiz, eleştirmemiz gerekiyor. Çünkü Mayıs'tan sonraki durum hepimizin kaotik olarak yaşamış olduğu seçim sonucunu neden buraya kadar geldiğimizi anlatmamız gerekiyor. Bugün Cumhuriyete sahip çıkmayanlar, daha çok Mustafa Kemal Atatürk'e ve silah arkadaşlarına ihanet içinde. Biz bunu yapmayacağız.Belki sıfırdan başlayacağız, Belki Cumhuriyeti tekrar anlatacağız ama bunu hep birlikte yapacağız." ifadelerine yer verdi.
ESEN KALIN: ATATÜRK TÜRK HALKININ TEK ÖNDERİDİR
Cumhuriyete giden yol' konulu panelin ilk konuşmacısı GoldFm Radyo proğramcısı Esen Kalın, " Cumhuriyete giden yolda Mustafa Kemal Atatürk, yıkılmış tamamen esir alınmış bir ulusun, devletin üzerine yep yeni bir devlet oluşturmuş, Ulusu da ümmet unsurundan alıp bir vatandaşlık unsuruna getirmiştir. Mustafa Kemal Atatürk, bildiğimiz gibi bu yola çıkarken hakikaten kelle koltukta çıkmıştır. Bazılarının dediği gibi 'Biz kefen giydik te yola çıktık' gibi değil, bu yolda kendisine manastırdan başlayarak yaklaşık 40'a yakın suikast teşebbüsü olmuştur. Bu suikast teşebbüslerinin hepsinden de kurtulmayı başarmıştır. Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyetimizin kurucusu ve Türk halkının bana göre tek önderidir.Hepsinin ruhu şad olsun. Onlara müteşekkiriz." diye konuştu.
FİKRET AYDEMİR: ARADAN YÜZ YIL GEÇSE DE ATATÜRK ve ARKADAŞLARI UNUTULMADI
'Cumhuriyete giden yol' konulu panelin ikinci konuşmacısı Gazeteci ve 8.Gün program yapımcısı Fikret Aydemir, ise yaptığı konuşmada" 1905 yılında Abdülhamit'e suikast girişiminde bulunan baş şüpheli Belçikalı Edward Jorris'ti. İkinci meşruiyetin ilanından sonra Osmanlı İmparatorluğu Parlementer Monarşi'ye geçmişti. Parlementer Monarşi'ye geçişte bir Belçikalının parmağı vardı. 1950 yılında ise Belçika'da Senatoda Julien Lahaut, 'Yaşasın Cumhuriyet' diye bağırmıştı. Bu nedenle 'Yaşasın Cumhuriyet' demek önemli.Osmanlı İmparatorluğu Padişahlıkla yönetiliyordu. Avrupa'ya geldiğimiz zaman Krallıklarla yönetiliyordu. Krallıklardan demokrasiye, Cumhuriyete geçildi. Türkiye'de ise Sultanlıktan Monarşiye, Monarşiden Cumhuriyete geçildi. Cumhuriyeti elbette Ulu Önder Atatürk,silah arkadaşları ile birlikte kurdu. O döneme dönüp bakmak lazım. Nasıl, hangi şartlar altında Osmanlı yıkılıp yerine Cumhuriyet kuruldu. Avrupa Rönesansla birlikte kendini yeniledi ve güçlendi. Osmanlının da bunu yapması gerekiyordu. Böyle bir süreçten Atatürk ve arkadaşları Cumhuriyet'e geçti. Elbette çok partili sisteme geçişle Türkiye'nin sosyal anlamda Atatürk'ün ideallerinden uzaklaşıldığı dönemdir. Daha sonra 1983-1993 dönemi Özal dönemidir. Ekonomik anlamda Devlet ekonomisinden serbest piyasa ekonomisine geçilen dönemdir. Özal Türkiye'ye gerçek anlamda çağ atlattı diyebiliriz.Ama ekonomik anlamda çağ atlattı. Ama ahlaki anlamda Menderes ve Özal dönemleri çöküş dönemidir. Madem Ülkeye çağ atlatıyorlar aradan yüz yıl geçmiş olsa da Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarını saygı ile anıyoruz ama bugün baktığımızda yandaş medyada ne Adnan Menderes, ne de Turgut Özal'ın adı geçiyor. Yani öldüklerinden 20 yıl sonra bu isimler unutuluyor. Şimdi dönüp bakıyoruz. Recep Tayyip Erdoğan, 2003 tarihinden 2023 tarihine kadar ülkeyi yönetti. Recep Tayyip Erdoğan, vefaat ettikten sonra ki her insan oğlu ölümlüdür, ölecektir. Acaba Erdoğan ismini hatırlayacak mıyız? Bu benim için gerçekten büyük soru işaretidir. Onun için umutsuzluğa kapılmamak lazım. Atatürk'ün çok veciz bir sözü vardır."Umutsuz durumlar yoktur, Umutsuz insanlar vardır." Atatürk der ki:" Ben umudumu hiç bir zaman kaybetmedim." Onun için bizde umutsuzluğa kapıldığımız zaman bence bunu hatırlayıp,hiç bir zaman umutsuz durum olmadığını, sadece insanların olduğunu her ne kadar pazar günü CHP Belçika Birliği'nin düzenlemiş olduğu panelde gönül isterdi ki yüzlerce insan olsun, ama bana göre salon dolu olduğu için ben gerçekten mutluyum. Aradan yüz yıl geçmiş olsada 'Yaşasın Cumhuriyet' diye daha gür haykırmamız gerekiyor. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı hepimize kutlu olsun." ifadelerine yer verdi.
Yorum Yazın