
İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, Schengen Alanı’na kısa süreli seyahatler için vize başvuru süreçlerinde yaşanan zorluklara değinerek, AB adayı ve gümrük birliği ortağı olan bir ülke olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için bu durumun kabul edilemez olduğunu belirtti.
Başkan Zeytinoğlu şunları söyledi:
Vize Serbestliği Diyaloğu En Kısa Zamanda Tamamlanmalı
“Türkiye’nin Schengen Alanı’na vizesiz seyahat için AB ile başlattığı diyalog 2013’ten bu yana devam ediyor. Türkiye bu süreçte 72 kriteri yerine getirmek için önemli reformlar gerçekleştirdi. Ancak reformlar son 10 yılda büyük ölçüde durdu. 66 kriter karşılanırken, altı kriter hala yerine getirilmedi. Bunların arasında yolsuzlukla mücadele stratejisi ortaya koyulması, AB ülkeleri ile adli iş birliği, Europol ile operasyonel iş birliği anlaşması, geri kabul anlaşmasının uygulanması, terörle mücadele kanununu revizyonu gibi maddeler bulunuyor. Terörle mücadele kanunundaki değişim terör tanımının fikir ve ifade özgürlüğünü zedelemeyecek şekilde tanımlanmasını gerektiriyor ki bu zaten Türkiye’nin üyesi olduğu Avrupa Konseyi tarafından öneriliyor. Bu sürecin tamamlanması Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının Schengen Alanı’na vizesiz seyahatleri için gerekli.
Türkiye dışındaki Tüm Aday Ülke Vatandaşları AB’ye Vizesiz Seyahat Ediyor
Türkiye dışında AB üyeliğine aday olan 8 ülke bulunuyor. Bunlar Arnavutluk, Bosna Hersek, Gürcistan (süreç askıda), Karadağ, Kuzey Makedonya, Moldova, Sırbistan, Ukrayna. Kosova ise aday ülke statüsü tüm AB üyelerince tanınmadığı için potansiyel aday ülke olarak ifade ediliyor. Tüm bu ülkelerin vatandaşları vizesiz AB seyahati imkanından faydalanıyor. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ise vize sürecinde zorluklar yaşıyor. Başvuru yapmak için randevu tarihi almak bile mümkün değil. Aylarca beklemek gerekiyor. Vip hizmet almak için standart ücretin çok izerinde ödemeler yapmak zorunda kalınıyor. Red oranları da yüksek. 2023’e oranlar ortalama red oranı %16,1’den %14,5’a düşse de yine de yüksek bir oran. AB üniversitelerinden kabul alan, Erasmus programı ile değişim imkanından faydalanmak isteyen öğrencilerin bu süreçte mağdur olduklarını, dönem başına yetişemediklerini ve hatta kabul almalarına rağmen vize başvurularına red cevabı alanları sıklıkla görüyoruz.
Son 15 Yılda 775 Milyon Avro Başvuru Ücreti Ödedik
İşin mali boyutu da kritik. Türkler Schengen vizesi için son 15 yılda 775 milyon avro ödedi ki bu sadece başvuruyu kapsıyor. Yeminli tercüme, banka işlemleri, noter işlemleri, vize başvurusu için başka şehre gitme, öncelikli başvuru için vip hizmetleri gibi masrafları içermiyor. Vize süreci konsolosluklar, aracı kuruluşlar vs’den oluşan koskoca bir sektör yarattı.
Vizesiz Seyahat Gümrük Birliği ile Doğrudan Bağlantılı
Schengen Alanı’na vizesiz seyahat edebilen tüm aday ülkelere kıyasla Türkiye’nin AB süreci çok daha eskiye dayanıyor. Türkiye 1987 yılında üyelik başvurusunu yaptığında bugün aday olan ülkelerden sadece Arnavutluk bağımsız bir devletti. Türkiye aday ülke olmadan önce AT ile ortaklık anlaşmasına dayalı gümrük birliği ortağı idi. Gümrük birliği ortak bir dış ticaret politikası uygulanmasını ve rekabet ile fikri mülkiyet gibi alanlarda uyumu gerektiren oldukça ileri bir ekonomik bütünleşme ilişkisidir. Ekonomileri birleştirirken, ekonominin en temel ögesi olan insanı ve serbest dolaşımı dikkate almamak olmaz. Gümrük birliğinde maller serbest dolaşırken, o malları üreten, satan, nakleden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları vize engeli ile karşı karşıyalar. Bir iş görüşmesi veya fuara katılmak için Schengen Alanı’na gitmek isteyen iş insanları davet mektubu almak zorundalar. Aylar öncesinden başvuru yapılması gerekiyor. Ancak çoğu zaman randevu almak bile mümkün olamıyor. Bu durum görülmez duvarlar yaratıyor. Schengen Alanı’na seyahati fiilen imkânsız hale getiriyor. Gümrük birliğinin güncellenmesinden bahsederken, vize sorununu ele almamak mümkün değil. Mutlaka birlikte ele alınması ve çözüm üretilmesi gerekiyor.

Yorum Yazın