İspanya'da sol koalisyon hükümeti, Bakanlar Kurulu toplantısında Filistin devletinin resmi olarak tanınması kararını onayladı.
Hükümet Sözcüsü ve Eğitim Bakanı Pilar Alegria, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından, Madrid'deki Başbakanlık Konutu Moncloa'da düzenlenen basın toplantısında konuştu.
Alegria, Bakanlar Kurulu toplantısında Filistin devletinin resmi olarak tanınması kararının onaylandığını belirterek, "Özel bir Bakanlar Kurulu toplantısı oldu. Tarihi bir bir karar ve tek bir hedefi var. O da barışa katkı sağlamak." dedi.
İspanya'nın, İrlanda ve Norveç'in eş zamanlı kararıyla Filistin'i tanıyan ülkelerden biri olduğunu kaydeden Alegria, "İspanya dönüm noktası olan, tarihi bir karar alarak, bu zamana kadar 143 olan Filistin devletini tanıyan ülkelerin arasına eklenmiştir. Bu, İspanya'nın, adalet, tutarlılık ve barış vaadiyle bağdaşan bir kararıdır." diye konuştu.
"İki devletli çözüm tek yoldur ve buna alternatif yok"
Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares ise "Filistin devletinin tanınmasının zamanı gelmiştir. Daha fazla masumun öldürülmesine izin veremeyiz. Barış için tek yoldur ve bugün bunun yürüyüşü başlamıştır. Bugün alınan karar bir dönüm noktası olacaktır." açıklamasında bulundu.
Albares, İsrail ve Filistin arasındaki problemin "tarihin en uzun ve çözümsüz sorunu" olduğunu ancak artık bunu çözmenin zamanının geldiğini vurgulayarak, "İsrail halkı gibi Filistin halkı da aynı umuda, barışa, güvenliğe sahip olmalıdır. Bu her iki halk için de aynıdır." ifadelerini kullandı.
İrlanda ve Norveç ile birlikte İspanya'nın eş zamanlı kararıyla Filistin devletini tanıyan ülke sayısının 146'ya çıktığını belirten Albares, şunları kaydetti:
"Buna en kısa zamanda, perşembe günü Slovenya da eklenecek. Hiç şüphe yok ki daha fazla ülke de buna katılacaktır. Mükemmel bir şekilde biliyoruz ki, iki devletli çözüm tek yoldur ve buna alternatif yok. Bu yolda yürümek için Bakanlar Kurulu, Filistin devletini tanıma kararını aldı."
"Filistin'in tanınması tarihi bir karar"
İspanya Başbakanı Pedro Sanchez de Filistin devletinin tanınmasına ilişkin bu sabah yaptığı açıklamada, İspanya'nın, "Ukrayna'da olduğu gibi Filistin'de de uluslararası insan haklarına saygı ve uluslararası hukuka uygunluğu" savunduğunu belirtmişti.
"Filistin devletinin tanınması sadece, Filistin halkının meşru talebi olan tarihi bir adaletin yerine getirilmesi değildir, aynı zamanda hepimizin istediği barışın sağlanması için de bir adımdır." ifadesini kullanan Sanchez, "İspanya, bu şekilde Filistin'i dünyada tanıyan 140'tan fazla ülkenin yanına eklenecek. Filistin'in tanınması tarihi bir karar ve tek hedefi İsrail ve Filistin arasındaki barışın sağlanmasına katkı sağlamaktır." demişti.
Filistin devletinin tanınmasının "uygulanabilir" olması gerektiğinin altını çizen Sanchez, "Gazze ve Batı Şeria aynı Filistin yönetimi altında, aralarında bir koridorla birleşmeli ve Doğu Kudüs başkenti olmalıdır. Filistin ulusal yönetimi altında birleşmelidir." açıklamasında bulunmuştu.
İspanya, Filistin'i tanımasının ardından önceliğini "ateşkes" olarak açıkladı
İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares, Filistin devletini resmi olarak tanımalarının ardından, bundan sonraki öncelikli adımlarının "ateşkesin sağlanması için çalışmak" olduğunu söyledi.
Albares, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından gazetecilere açıklama yaptı.
"İspanya'nın bugün itibarıyla bulunduğu yer, dünyadaki çoğunluğun arasına dahil olmaktır. İspanya, tarihin doğru tarafında yer almıştır. Filistin devletini tanıyan ülkelerin sayısı bugün 146'ya çıkmıştır. Bunların 8'i de AB ülkesidir." diyen Albares, Slovenya'nın da yakın zamanda Filistin devletini tanıyacağını ve ne kadar çok ülke bunu yaparsa barışa ulaşmanın o kadar yakın olacağını ifade etti.
Albares, bundan sonraki süreç için ise "Öncelik ateşkes. Bu olmadan adım atmak imkansız. Ateşkes sağlanmadan kimse parmağını kımıldatmıyor. Barış ve iki devletli çözümü konuşmamız için ateşkes sağlanmalıdır." dedi.
İsrail Dışişleri Bakanı'na "gündemi çarpıtma" suçlaması
Bakan Albares, Orta Doğu'da barış için tek yolun iki devletli çözüm olduğunu, bu nedenle Filistin devletini tanıdıklarını vurguladı.
İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz'ın, X hesabından, İspanya, İrlanda ve Norveç'i hedef alan açıklamalarını sert bir dille eleştiren Albares, "İsrail Dışişleri Bakanı, yalan, rezil, provokatör ve gündemi çarpıtmaya çalışan mesajlar atıyor. İrlanda ve Norveç ile birlikte koordinasyonlu, sakin ve kararlı bir şekilde uygun zaman geldiğinde gereken ortak cevabı vereceğiz." diye konuştu.
"Bu saldırılar bizi korkutamaz ve yolumdan saptırtamaz. Provokasyonlara düşmeyeceğiz." ifadesini kullanan Albares, Katz'ın stratejisinin farkında olduğunu, barış, ateşkes ve iki devletli çözümün konuşulması gerekirken, sosyal medyayla suni gündemler yaratmaya çalıştığını kaydetti.
Albares ayrıca Uluslararası Adalet Divanının, Refah'a yönelik saldırılarını durdurması için İsrail'e karşı aldığı tedbir kararlarının uygulanmasının zorunlu olduğunu, bunun takibinin AB tarafından da yapıldığını ve İspanya olarak buna destek verdiklerini yineledi.
İspanya Dışişleri Bakanı, "İsrail, Refah'taki saldırılarının durdurulmasına ilişkin mahkemenin verdiği kararı çiğnemeye devam ederse AB de gerekli önlemleri alacaktır." dedi.
Türkiye, Katar, Suudi Arabistan, Filistin dışişleri bakanları Madrid'e geliyor
Yarın Türkiye, Suudi Arabistan, Katar ve Filistin dışişleri bakanları ile İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri'nin Madrid'e gelerek Başbakan Pedro Sanchez ile görüşeceğini, ardından Dışişleri Bakanlığı binasında hep birlikte toplantı yapacaklarını açıklayan Albares, bu ziyaretin amacının, İspanya'nın Filistin devletini tanıma kararına destek verilmesi ve bundan sonra yapılacaklara ilişkin kararlar alınması olduğunu söyledi.
"Barış ve istikrar Arap ülkelerinin büyük çıkarınadır." diyen Albares, Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri'nin ise 3 Haziran'da Madrid'e geleceğini duyurdu.
Norveç'in, Filistin devletini resmen tanıdığı bildirildi
Norveç Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Dışişleri Bakanı Espen Barth Eide, ülkesinin Filistin devletini resmen tanıdığı bu "özel günü" Norveç-Filistin ilişkileri açısından bir dönüm noktası olarak niteledi.
İki devletli çözüm konusunda İsrail’in "yapıcı taahhütte" bulunmamasını eleştiren Eide, ülkesinin "30 yılı aşkın süredir Filistin devletinin en güçlü savunucularından biri" olduğunu vurguladı.
Norveç, İrlanda ve İspanya ile eş zamanlı olarak Filistin devletini tanıma kararı almış ve diğer Avrupalı devletlerin de Filistin devletini tanıma konusunda aynı adımı atmasını umduklarını bildirmişti.
Dışişleri Bakanı Eide, Filistin'in Avrupalı devletler tarafından tanınmasının tek başına bu devletin varlığının "sürdürülebilir" olması için yeterli olmadığını belirterek, Filistin'i tanıma kararı ile 7 Ekim sonrası bölgedeki "kilit aktörler ile daha da geliştirilen" barış planını destekledikleri mesajını vermişti.
Norveç Dışişleri Bakanı Espen Barth Eide, 26 Mayıs'ta Brüksel'de ülkesinin Filistin devletini tanıdığını gösteren belgeleri Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa'ya teslim etmişti.
İrlanda, Filistin devletini resmen tanıdı
İrlanda Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Savunma Bakanı Micheal Martin, ülkesinin Filistin devletini resmen tanıdığını duyurarak, "Filistin'in tanınması bir sürecin sonu değil, başlangıcıdır. Barış arayışına ve Filistin devletinin inşasına destek vermeye derinden bağlıyız." ifadesini kullandı.
Micheal Martin, kabine toplantısının ardından ülkesinin Filistin devletini resmen tanıma kararına ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Martin, İrlanda hükümetinin kararının Filistin devletiyle tam diplomatik ilişkilerin kurulmasına izin verdiğini belirterek, "Filistin makamlarının resmi talebine bağlı olarak İrlanda hükümeti, İrlanda'daki Filistin misyonunun statüsünü büyükelçiliğe yükseltecek ve Filistin devletinden İrlanda'ya bir büyükelçi atanmasına izin verecek." ifadesine yer verdi.
Bu kararın İrlanda'nın Ramallah'taki mevcut temsilciliğinin büyükelçiliğe dönüştürülmesine de izin verdiğini kaydeden Martin, "Filistin'in tanınması bir sürecin sonu değil, başlangıcıdır. Barış arayışına ve Filistin devletinin inşasına destek vermeye derinden bağlıyız." değerlendirmesinde bulundu.
Martin, ülkesinin bu taahhüdünü on yıllar boyunca yoğun diplomasi ve uzun süredir devam eden kalkınma iş birliği programı aracılığıyla teyit ettiğinin altını çizdi.
Filistin yönetiminin reform ve hizmet sunumu çabalarında uluslararası toplumun tam desteğini almasının hayati önem taşıdığını vurgulayan Martin, bu amaçla ortaya konan çabayı artıracaklarını dile getirdi.
İrlandalı Bakan Martin, Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa ile ilerleyen sürece ilişkin önemli görüşmelerde bulunduğunu belirterek, barışın sağlanmasında anlamlı yol olarak Arap Barış Vizyonu konusunda Avrupalı ve Arap ortaklarla da temaslarda bulunduğunu bildirdi.
Martin, "İrlanda, bu korkunç çatışmayı ve insani felaketi durdurabilecek, tüm esirlerin serbest bırakılmasını sağlayabilecek ve İsrail devletiyle barış ve güvenlik içinde var olan egemen, bağımsız Filistin devleti vizyonunu hayata geçirebilecek siyasi yolun oluşturulması için Filistin yönetimi, AB ve uluslararası ortaklarımızla yakın çalışmaya devam edecek." ifadesini kullandı.
İspanya, Norveç ve İrlanda, Filistin'i uluslararası hukuka ve ilgili Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarına uygun şekilde 1967 sınırlarıyla 28 Mayıs'ta tanıyacaklarını duyurmuştu.
Yorum Yazın