BRÜKSEL (AA) - Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) nezdinde Daimi Temsilcisi Büyükelçi Faruk Kaymakcı, AB'ye aday ve Gümrük Birliği'ne taraf Türkiye'nin döngüsel ekonomik dönüşüm konusunda AB ile yakın çalışmasının önemli olduğunu söyledi.
Kaymakcı, Türkiye'nin AB Daimi Temsilciliği, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Dünya Bankası tarafından Brüksel’deki Daimi Temsilcilikte düzenlenen "AB'nin Küresel Değer Zinciri Ekosistemi'nde Türkiye'nin Döngüsel Ekonomiye Geçiş Raporu" tanıtım programında konuştu.
Raporun hazırlanmasına katkıda bulunduğu için Dünya Bankası'na teşekkür eden Kaymakcı, AB'nin iklim eyleminde dünyada öncülük yapmaya çalıştığını anımsattı.
Kaymakcı, "AB'ye aday ve Gümrük Birliği'ne taraf Türkiye'nin döngüsel ekonomik dönüşüm konusunda, AB ile yakın çalışması gerekiyor." diye konuştu.
Kaymakcı, AB Yeşil Mutabakatı'nın Türkiye'de Yeşil Mutabakat Ulusal Eylem Planı ile uygulanmakta olduğunu, Yeşil Mutabakat'ın sadece çevreyle ilgili olmadığını aynı zamanda üretim, tedarik, tüketim ve atık yönetimi gibi temel alanları de içerdiğini, konunun finansman ve uluslararası işbirliği boyutunun da önemli olduğunu ifade etti.
- Türkiye döngüsel ekonomiye geçişte ağırlıklı ve belirleyici
Türkiye’nin Avrupa'nın beşinci, dünyanın 18’inci büyük ekonomisi olmakla birlikte AB ile Gümrük Birliği ilişkisi içinde yer aldığını anımsatan Kaymakcı, Türkiye'nin Avrupa'da ve ötesinde iklim eyleminde ve döngüsel ekonomiye geçişte ağırlıklı ve belirleyici bir rolü bulunduğunu belirtti.
Özel sektörün hem teknik hem mali bakımdan desteklenmesi gerektiğine işaret eden Kaymakcı, "Türkiye'de özel sektörün sınamaları fırsatlara dönüştürme yeteneği çok yüksek." dedi.
Kaymakcı, Türkiye özel sektörünün AB Katılım Öncesi Mali Yardım Fonları (IPA), Avrupa Yatırım Bankası kredileri ve Türkiye Yatırım Platformu olanaklarından en geniş şekilde yararlanmasının Türkiye ve Avrupa'da yeşil ve dijital dönüşüme katkı sağlayacağını anlattı.
- Gümrük Birliği güncellenmeli
Büyükelçi Kaymakcı, döngüsel ve dijital ekonomiye geçişin bir gereği olarak Türkiye-AB Gümrük Birliği güncellemesinin hızla gerçekleştirilmesi gerektiğini söyledi.
AB ile Türkiye arasında sadece Yüksek Düzeyli Ekonomi Diyaloğu değil aynı zamanda hala engellen enerji, ulaştırma ve dış politika alanlarındaki yüksek düzeyli diyaloglar ve Ortaklık Konseyi toplantıları ile 2019 sonrası kurulan tarımdan ticarete yeni diyalog mekanizmalarının da bu yıl gerçekleştirilmesinin önemli olduğunu vurgulayan Kaymakcı, döngüsel ekonomik dönüşüm için bütüncül bir yaklaşım gerektiğini sözlerine ekledi.
- Döngüsel ekonomi stratejik olarak önemli
TİM Brüksel Temsilcisi Mehmet Tan da, "Döngüsel ekonomiyi benimsemek yalnızca gerekli değil, aynı zamanda stratejik ve sorumlu bir yaklaşım." dedi.
Döngüsel ekonomiye geçişin yalnızca yasal şartlar nedeniyle değil artan çevresel maliyetler ve kaynakların aşırı kullanımı tarafından da yönlendirildiğini anlatan Tan, sorunsuz ve başarılı bir dönüşümü sağlamak için, düzenleyici uyum ve isteğin yeterli olamayacağını ifade etti.
Tan, döngüsel ekonomiye geçişin daha fazla kabul görmesi için işletmelerin sürece daha fazla dahil edilmesi, makul maliyetlerde ve yeterli ölçüde kaynak sağlanması, doğru teşvikler sunulması ile birlikte Türkiye ve AB kurumları arasında görüşme ve işbirliğinin artması gerektiğini belirterek, döngüsel ekonomiye geçişin Türk işletmelerinin Avrupa ile ticari ilişkileri ve düzenleyici çerçevenin uyumu açsılarından önemini vurguladı.
AB firmalarının Türkiye’de önemli miktarda yatırımları olduğunu ve karşılıklı ticaret hacminin yıllık 200 milyar avroyu aştığını anımsatan Tan, Türkiye’de döngüsel ekonomiye geçişin Türk firmaları ile birlikte Türkiye’de üretim yapan çok sayıda Avrupa firması için de büyük fayda sağlayacağını sözlerine ekledi.
- Özel sektör faaliyetleri uyumlu olmalı
Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez ise, Türkiye ile AB arasında önemli ticaret ilişkileri bulunduğunu anımsatarak, döngüsel ekonomi alanı da dahil olmak üzere özel sektörün faaliyetlerini uyumlu hale getirmesinin kritik olduğunu söyledi.
Türk özel sektörünün zorlukları fırsata çevirebildiğine işaret eden Lopez, döngüsel ekonomiyle enerji güvenliğinin arttığını, fosil yakıt ithalatının azaldığını anımsattı.
Lopez, özel sektör açısından da döngüsel ekonominin fırsatlar taşıdığına dikkati çekerek, döngüsel ekonomin herkese faydası olduğunu anlattı.
Türkiye’nin AB’nin beşinci büyük ticaret ortağı, AB’nin de Türkiye'nin ana ticaret ortağı konumunda yer aldığını anımsatan Lopez, ticareti yapılan ürünlerin döngüsel ekonomiye göre üretilip üretilmediğine çok dikkat edilmesi gerekeceğini söyledi.
- AB Türkiye ile teması artırmak istiyor
AB Komisyonu Komşuluk ve Genişleme Müzakereleri Genel Müdürü Gert Jan Koopman da, "Türkiye kesinlikle merkezi bir oyuncu. AB’ye aday bir ülke. Türkiye, temasları yoğunlaştırmak istediğimiz bir ülke." dedi.
Türkiye ile AB arasında ilişkileri geliştirmek için hızlı ve somut adımlar atılmasının önemine işaret eden Koopman, kaybedecek zaman olmadığını ifade etti.
Koopman, "AB ve Türkiye arasındaki bu ortaklık çok önemli. Üstesinden gelinmesi gereken zorluklar olsa bile fırsatlar zorluklardan çok daha fazla." diye konuştu.
Döngüsel ekonomi konusunda hazırlanan raporun çok önemli olduğunu anlatan Koopman, "Çalışma sadece zorlukları değil, fırsatları da vurguluyor. Döngüsel ekonomi raporu, kritik ve ekonomiyi destekleyecek tekstil ve otomotiv sektörlerine de odaklanıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Program kapsamında Dünya Bankası'ndan Daria Taglioni, AB'nin Küresel Değer Zinciri Ekosisteminde Türkiye'nin Döngüsel Ekonomiye Geçiş Raporu hakkında detaylı bir sunum yaptı.
AB Komisyonu Komisyonu Döngüsel Ekonomi Direktörü Aurel Ciobanu-Dordea da, AB’nin son dönemde döngüsel ekonomi politikalarını ve bu alanda önem verdikleri başlıkları anlattı.
Etkinlik, Türkiye ve AB'nin döngüsel ekonomiye geçişi teşvik etmek için yapabileceklerinin ele alındığı, uzmanların katılımıyla düzenlenen panelin ardından sona erdi.
Yorum Yazın