Belçika Federal milletvekili seçilen Veli Yüksel son günlerde hakkında ortaya atılan iddialar üzerine BelTurkHaber’e açıklamalarda bulundu.
25 Mayıs 2014 tarihinde yapılan genel seçimlerde Hristiyan Demokrat Parti (CD&V)’si Doğu Flaman bölgesi dördüncü sıra adayı olarak girdiği seçimde 16 bin 35 oy alarak Belçika Federal milletvekili seçilen Veli Yüksel son günlerde hakkında ortaya atılan iddialar üzerine BelTurkHaber’e açıklamalarda bulundu. Son günlerde Belçika devlet televizyonu “Ter Zake” programındaki açıklamaları nedeniyle FETÖ’cü olmakla suçlanan Veli Yüksel, Geçtiğimiz hafta, Türkiye Cumhuriyeti Basın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün kendisine “15 Temmuz Plaketi” vermesi üzerine yeniden alevlenen tartışmaları ve federal mecliste vatandaşların yararına olan çalışmalarını değerlendirdi.
Toplum menfaati için siyaset yapıyorum
Konuşmasına 8 yıllık siyasi hayatı boyunca vatandaşların yararına olan çalışmaları hakkında bilgiler vererek başlayan Yüksel,” Öncelikle şunu belirtmeliyim ki ben Türk kökenli Belçika vatandaşı olarak, Belçika Federal Meclisinde tüm Belçikalılara hizmet vermekteyim. Federal mecliste ve Gent Belediye meclisinde bir çok defa yasa önerisi teklifinde bulundum. Ayrıca, önerilen yasalar hakkında Mecliste söz hakkı alarak vatandaşlarımızın yararına olacak savunmalarda bulundum.” Diyerek; bugüne kadar meclis çatısı altında BT8 sigorta formlarının Türkiye’de 90 gün geçerli olması, Horeca sektöründe kullanımına başlanılan Beyaz Kasa uygulamasında esnaflarımızın uzmanlar tarafından bilgilendirilmesi, Belediye tarafından günü bittiğinde yenilenen İkemetgâh kartları için Belediyelerin oturum kartlarının günü biten vatandaşlara Çağrı yapması, Gent’te Sosyal Konutların sayısının artırılması, Bütçe görüşmelerinde işsizlik yardımına dokunulmaması ve İstihdamın artırılması ve işsizliği önlemek başlıkları altında sıralayabileceğim toplumun menfatleri için çalışmalarda bulundum.”Dedi. Türkiye’de gerçekleşen “15 Temmuz darbe kalkışması” sonrası katıldığı Belçika devlet televizyonundaki “Ter Zake” adlı proğramdaki açıklamaları nedeniyle bir anda tartışmaların odağı konumuna gelen Federal milletvekili Veli Yüksel, açıklamalarının bazı çıkar grupları tarafından çarpıtıldığını iddia ederek; konuya açıklık getirdi. İşte tartışmalara son noktayı koyan Veli Yüksel’in özel açıklamaları:
Gülenci'nin karşısına çıkmaya kimse cesaret edemedi
15 Temmuz’dan Bu tarafa hangi siyasetçinin Türkiye ve darbe konusunda Belçika medyasında açıklamasını bulabilirsiniz? Hiç kimse konuşmadı. Biz konuştuğumuz için ve Türk toplumunun, Türk halkının hassasiyetlerini ve beklentilerini dile getirdiğimiz için bana saldırıyorlar. Bizim birliğe ihtiyacımız var. Ben herkesi sağduyuya davet ediyorum. Bu tür provokatif girişimlere vatandaşlarımız kesinlikle itibar göstermeyecekler. Darbeden 5 gün sonra gerçekleştirilen o programda, Belçika’da kamuoyunda Türkiye’nin ve Türk halkının yaşadıkları ile ilgili hiçbir anti tez getirilmedi. Bana o programa katılıp katılmayacağım teklifi geldiğinde bir milletvekili olarak Türk toplumunun duyarlılığını, hassasiyetlerini o programda anlatabilmek için bir fırsat bilerek, kabul ettim ve Gülenci'nin karşısına oturdum. Programı açarken sunucu şunu söyledi: “Biz 20 kadar sivil toplum kuruluşu yöneticisini ve siyasileri aradık, hiçbiri cesaret edip gelemedi.” Benim orada 4 mesajım vardı. Birincisi, Batı Avrupa darbenin ne anlama geldiğini anlamıyor. Şu örnekle verdim. Düşünün ki Brüksel çevre yolunu tanklar kapatsa, düşünün ki Belçika Federal Parlamentosunu bombalasalar, düşünün ki şuanda içinde bulunduğumuz bu stüdyoyu askerler bassa, tepkiniz ne olur? Türk toplumunun darbelerden gördüğü zararı Avrupa bilmiyor. Türk halkının darbeye karşı tepkisi çok doğal, yerinde ve insanların kaygılarını çok iyi anlıyorum. İkinci mesajım, bu olaydan dolayı hem Türkiye’ye hem de Belçika’da yaşayan Türk toplumu gerildi. Bu konuda konuştuğunuz zaman ya FETÖCÜ’sünüz ya karşısınız. Böyle bir şey mümkün olamaz. Darbenin karşısındayız, darbeye karşıyız. Ama bizim burada siyasetçi olarak yapmamız gereken, toplumun bütünlüğünü ve birliğini sağlamak.
Ben Belçika milletvekiliyim
Belçika’daki Türk toplumu Belçika’nın bir parçasıdır. Ben 8 yıllık siyaset hayatımda hep bu şekilde çalıştım. Türk toplumunu bu coğrafyada nasıl daha yükseğe taşıyabiliriz. Türk toplumunun refahına, Türk toplumunun geleceğine, çocuklarımızın geleceğine nasıl katkı sağlarız diye çaba gösterdim. Bu şekilde çalışmalara devam edeceğim. Katıldığım programda spiker, AKP ile Gülenciler arasındaki ilişkileri anlatıldıktan sonra, bana, bir tarafta Gülenciler, diğer tarafta, özellikle dikkatinizi çekiyorum, AKP’liler, siz bunun ikisinin arasında kendinizi nerede görüyorsunuz? Türkiye devleti değil, Türk halkı değil, Gülenciler ve AKP arasında kendinizi nerede görüyorsunuz?” sorusunu yöneltti. Ben, hiçbir tarafta olmadığımı söyledim. Çünkü bir tarafta bir örgüt, siyasi anlamda hükümetle uğraşan ve savaşan bir örgüt, diğer tarafta Türkiye’de bir siyasi parti. Benim Belçikalı bir milletvekili olarak her ikisi ile de benim hiçbir bağım yok, bağlantım yok, cevabını verdim. Bunun altından başka anlamlar çıkartmaya çalışanlar, kasıtlı olarak bizi hedef gösteriyorlar. Benim Türk devletinin varlığıyla, Türk devletinin geleceğiyle ilgili hiçbir kuşkum yok. Pozisyonumu net bir şekilde ortaya koydum. Burada bazı çıkar çevreleri ki, bunların içerisinde basın mensupları da siyasiler de var, insanları böyle tehdit ederek, insanlara gözdağı vererek, çıkar elde etmeye çalışıyorlar. Kendi siyasi gelecekleri için, ekonomik rant sağlayabilmek için çalışıyorlar. Bazıları, sosyal paylaşım sitelerinde bakanlarla fotoğraf paylaşıyorlar. Türk hükümetinin yanındaymış gibi gözüküp, ama aynı zamanda FETÖ terör örgütüyle işbirliği yapıp bir takım siyasi rant ve hesaplar peşindeler.
Siyasi Hesap Peşindeler
Bazı siyasi hazırlıkların zemini hazırlanıyor. Başta ben olmak üzere Belçika’da siyaseten aktif olan kişilere saldırmakla başka olayların zemini hazırlanıyor. Belçika’daki Türk toplumunun ayakta kalabilmesi için öncelikle hangi pozisyonda olduğumuzu iyi görmek lazım. Biz bu ülkenin bir parçasıyız. Bu bir gerçek. Ben bu ülkede Belçika toplumuna hizmet eden bir milletvekiliyim. Benim Türk halkıyla çok iyi bir diyaloğum var. Bazı siyasi emel ve amaçlarla benim ve seçmenlerimin arasına girmeye çalışan bazı kesimler var. Ama şu bir gerçek, biz 8 yıllık siyasi çalışmalarımızda hep halkımızın yanında olduk. Onların menfaatleri için çalıştık. Bunları göz ardı ederek, bize çamur atmaya çalışan, bizim konuşmalarımızı ve açıklamalarımızı çarpıtarak kendilerine zemin hazırlamaya çalışanlar başarılı olamayacaklar.
FETÖ bir terör örgütüdür
Daha önce söyledim, bir kez daha altını çiziyorum: Dünyanın her yerinde sivil insanlara, polise kurşun sıkan ancak bir terör örgütüdür. Bu açık ve net. Darbeyi kınıyoruz. Darbe, demokrasilerde, demokratik bir seçimle gelen bir hükümetin al aşağı edilmesi için bir çözüm değildir. TBMM bombalandı. Türkiye’de milli iradeye kurşun sıkıldı. Bu bir vahşettir. Ben bunu her defasında söyledim. 15 Temmuz’da da söyledim, her fırsatta dile getiriyorum. Bunun arkasındaki güç, bir terör örgütüdür. O kadar sivil insan hayatını kaybetti. Bu kadar polis, asker öldürüldü. Tanklar sokaklara çıktı. Boğaz köprüsü kapatıldı. Bunların kabul edilecek hiçbir tarafı yok. Benim bu konudaki pozisyonum açık ve net. Bu kişilere ve bu örgütlere yargı tarafından en kısa zamanda gereken ceza verilmelidir.
'15 Temmuz Plaketi' demokrasi plaketidir
Benim pozisyonum gayet şeffaf ve net. Bu plaketi vermeyi önerdiklerinde, ben bu plaketi Meclis’e yapılan saldırıdan dolayı, bir milletvekili olarak, Belçika Meclis’i ile TBMM arasındaki dayanışmayı sembolize etmesi açısından kabul ettim. Bu plaket bir demokrasi plaketidir. Bombalanan, yara alan meclisin bir parçası olan taş var plakette. Milli iradeye yapılan saldırı ve demokrasiyi sahiplenme anlamında ve milli iradenin üstünde bir gücün olamayacağını teyit etmek için TBMM ve Belçika Meclis’i arasında dayanışmayı pekiştirmek için verilen bir plaketti. Bunun başka anlamlara çekilmesini kabul edilemez. Bu hem darbe girişiminde şehit olan vatandaşlarımıza, yaralanan gazilerimize hem de 15 Temmuz’da yara alan TBMM’ye büyük saygısızlık olur. Benim Türk kökenli Belçikalı bir milletvekili olduğum gerçeğini Türk halkının ve medyanın bir kısmı unutuyor maalesef. Ben bu ülkede Belçika toplumuna hizmet eden bir milletvekiliyim. Belçika Türk toplumu bu ülkenin bel kemiğidir. Benim Türk halkıyla çok sağlam bir diyaloğum var.
Demokrasiye saygı göstermek zorundayız
15 Temmuz darbe girişiminde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bombalanmasının, milletin iradesine yapılan bir saldırı olarak kabul edilmesini gerektiğine işaret eden Veli Yüksel, “Milletin iradesinden üstün bir güç yoktur. Bu iradeye saldıran demokrasi düşmanı FETÖ terör örgütüne karşısında dimdik durulmalıdır. Şu anda bulunduğumuz yer, Belçika milli iradesinin hakim olduğu yerdir. Demokrasiye saygı göstermek ve bu konuda her zaman duyarlı olmak zorundayız. Bu plaket iki ülke meclisi arasında dayanışma açısından önemlidir.” diye konuştu.
Yorum Yazın