Belçika'ya Göç Hikayeleri- Rahman ÇOLAK

Belçika’ya göçün 60. yılı vesilesiyle, tarihimizin önemli bir dönüm noktasını anmak ve ilk nesillerin yaşadığı deneyimleri belgelemek amacıyla başlattığımız röportaj serimiz devam ediyor. Bu özel çalışmada, Türkiye’den Belçika’ya göç eden ilk nesil göçmenlerin hikayelerine yakından tanıklık ediyoruz.
Bu hikâyeler yalnızca bir topluluğun değil, aynı zamanda bir dönemin, bir mücadele ruhunun ve insanlık tarihinin parçasıdır. Her bir röportaj, göç hikâyelerinin ortak insani bağlarını ve kültürlerarası bir köprünün nasıl inşa edildiğini gözler önüne seriyor.
Bu röportajımızın konuğu ise Trabzonlu Rahman Çolak.
Şükrü Sağlam: Bize biraz kendinizden ve hayat hikâyenizden bahsedebilir misiniz?
Rahman Çolak: 1958 yılında Trabzon’un Maçka ilçesine bağlı Tosunlu köyünde dünyaya geldim. İlkokulu köyde okudum. Mezun olduktan sonra dayım beni Ankara’ya götürdü. Babam ise 1964 yılında, Türkiye ile Belçika arasında yapılan iş gücü anlaşması kapsamında Belçika’ya gitmişti. Orada kömür madenlerinde çalıştı. Yaklaşık dört-beş yıl sonra bizi de yanına almak için Türkiye’ye döndü. Bu süreçte ben Ankara’da dayımın yanında kaldım. Geriye dönüp baktığımda, bu benim için büyük bir şans olmuş. Hem bir meslek sahibi oldum hem de küçük yaşta çalışmayı öğrendim. Çıraklık yaptım. Çıraklık, gerçekten büyük bir nimettir.
Şükrü Sağlam: Belçika’ya geliş süreciniz nasıl oldu? O yolculuğu biraz anlatır mısınız?
Rahman Çolak: 1974 yılıydı, Kıbrıs Barış Harekâtı dönemine denk gelir. Ağustos ayında babam, o dönemin meşhur Volkswagen "Tosbağa" arabasıyla Türkiye’ye geldi ve beni Belçika’ya götürdü. Yolculuk sırasında Düzceli Necati amcamız da bize eşlik etti. O zamanlar 17 yaşında genç bir delikanlıydım. Heyecanlıydım ve yeni bir ülkeye adım atacak olmanın merakı içindeydim.
Şükrü Sağlam: Belçika’daki ilk günleriniz nasıl geçti? Dil bilmemek, farklı bir kültüre uyum sağlamak zor muydu?
Rahman Çolak: Evet, açıkçası kolay bir süreç değildi. Ancak Ankara’da büyüdüğüm ve daha sosyal bir ortamda yetiştiğim için çevreme uyum sağlamak yerine, kendimi çevreme kabul ettirmeye çalıştım. El sanatlarına ilgim vardı, bu nedenle yorgan dikmeye başladım. Bu iş, benim için yalnızca bir geçim kaynağı değil, aynı zamanda bir tutkuya dönüştü.
Şükrü Sağlam: Mesleki hayatınızda sizi etkileyen anılarınız oldu mu?
Rahman Çolak: Elbette, sayısız anım var. 17 yaşında genç bir delikanlı olarak Belçika’ya geldim. Ne Fransızca biliyordum ne de başka bir dil. Kendi çabamla öğrenmek zorunda kaldım. İlk işim bir inşaat şantiyesindeydi. Başlangıçta basit işlerde çalıştım ama kısa sürede kendimi geliştirerek daha sorumluluk isteyen görevler üstlendim. Ustalarım bana güvendi. İşimde başarılı olmamı, Türk insanının azmine ve çalışkanlığına borçluyum.
Şükrü Sağlam: El sanatlarına olan ilginizden söz ettiniz. Bu ilgi Belçika’da da devam etti mi?
Rahman Çolak: Evet, kesinlikle. Türkiye’de öğrendiğim yorgan dikimi sanatını Belçika’da da sürdürdüm. O dönemlerde Türk yorganlarına talep vardı. Modelleri ezberleyip yeniden tasarladım. Bu sanatın devamlılığını sağlamak için elimden geleni yaptım.
Şükrü Sağlam: Antikalara olan merakınızı da duymuştuk. Biraz bahseder misiniz?
Rahman Çolak: Antikaya olan ilgim Türkiye’de başladı. Eski kahve makineleri, plaklar, el yapımı objeler gibi şeyleri toplamayı hep sevdim. Belçika’da da bu merakımı devam ettirdim. Özellikle pandemi döneminde, evde kaldığım süreçte koleksiyonlarımı düzenleme fırsatım oldu. Köyüm Tosunlu’da bir müze inşa ettim ve koleksiyonlarımı oraya taşıdım. Antika eşyalar geçmişi bugüne taşır; bu da benim için geçmişle bir bağ kurma biçimidir.
Şükrü Sağlam: Son olarak, Belçika’daki Türk toplumuna ve özellikle gençlere vermek istediğiniz bir mesaj var mı?
Rahman Çolak: En önemli mesajım, dürüstlük ve çalışkanlık. Hangi ülkede yaşarsak yaşayalım, kültürümüzü unutmamalıyız. Türkiye’nin değerlerini yaşatmalı ve yaşadığımız topluma örnek olmalıyız. Birbirimize destek olmalı, çocuklarımıza sevgiyle yaklaşmalıyız. Unutmayalım: Küçükleri sevgiyle büyütmeli, büyükleri ise övgüyle onurlandırmalıyız.
Şükrü Sağlam: Verdiğiniz değerli bilgiler ve ilham verici sözler için çok teşekkür ederiz.
Rahman Çolak: Ben teşekkür ederim. Umarım birilerine faydam dokunur.
Röportaj-Video: Şükrü SAĞLAM Brüksel 14 Ocak 2025