Belçika son aylarda gündeme geldiği sığınmacı krizini çözmek için yeterli irade göstermezken, Ukraynalılara yönelik "şartları zorlayan" ayrıcalıklı uygulamalar dikkati çekiyor.
Rusya'nın 24 Şubat'ta Ukrayna'ya başlattığı saldırının ardından 2 milyon 700 bin kişi, komşu AB ülkeleri Macaristan, Polonya, Slovakya ve Romanya'ya girdi.
AB, bir anda ortaya çıkan Ukraynalı akınına hızlı karşılık verdi. AB Komisyonu, krizin başlamasından bir hafta sonra Ukraynalıların geçici koruma altına alınması için üye ülkelere öneri hazırladı.
Bu kapsamda 2001'de çıkarılan ancak bugüne kadar hiç kullanılmayan AB Geçici Koruma Yönergesi, 4 Mart'ta hayata geçirildi. Savaşın başlamasını izleyen 10 gün içinde uygulamaya konulan yönergeyle Ukrayna'daki savaştan kaçanlara "koruma statüsü" veriliyor.
Belçika'da göçmenlerin sokağa terk edildiği kronik kriz
Belçika da bu statü gereğince Ukraynalıları karşılayan ülkelerden biri oldu. Halihazırda Belçika'ya dün itibarıyla 6 bin 48 Ukraynalı gelmiş bulunuyor ve bu sayının 200 bine ulaşması bekleniyor.
Ancak Belçika'da uzun süredir sığınmacıların kabulüyle ilgili kriz yaşanıyor.
Sorumlu federal ajans Fedasil'in, AB'nin başkenti konumundaki Brüksel'deki merkezi Petit Chateau'nun önünde oluşan ve gece gündüz süren uzun kuyruklar, sorunu gözler önüne seriyor.
Hükümet, gerekçe olarak yeterli yer olmamasını gösteriyor. Bu kişilerin bir kısmının yurt dışından yeni sığınanlar, diğer kısmının yasal oturum veya çalışma belgesi alamadan yıllardır ülkede yaşayan ve çoğunlukla oturum talepleri reddedilen "kağıtsız"lardan olduğu biliniyor.
İstatistiklerde, bugüne kadar Avrupa ülkelerine yapılan iltica başvurularının her yıl yaklaşık yüzde 40'ının kabul aldığı görülüyor.
Belçika hükümeti, krizin tırmanması üzerine AB'den yardım istemiş ve 17 Aralık 2021'de Avrupa İltica Destek Ofisinden (EASO) destek almak için anlaşma yapmıştı. Ancak bu da soruna çare olamadı. Belçika'da 24 Ocak'tan itibaren her gün 15 ila 40 kişi sokaklara terk ediliyor.
Mülteciler ve Yabancılar için Koordinasyon Girişimlerinin (CIRE) Direktörü Sotieta Ngo, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "İnsanlar dondurucu soğukta geceyi sokakta geçiriyor. Belçika hukukunda alternatif bir çözüm var. Belediyelerin yerel yardım sistemleri devreye sokulabilir ama siyasi istek yok. Belçika, mülteciler için 'çekici' hale gelmek istemiyor." ifadesini kullanmıştı.
O çözüm devreye sokuldu
Bahsi geçen çözüm, Ukraynalılar için uygulamaya koyuldu. AB'nin verdiği Geçici Koruma Statüsü sayesinde Ukraynalılar, diğer göçmenlerin başvurduğu Petit Chateau yerine kendilerine özel olarak ayrılan başvuru merkezine yönlendiriliyor.
Merkezin kapısında sıraya giren Ukraynalılar arasından kadınlar, çocuklar ve yaşlılara öncelik veriliyor. Kuyruktakiler ortalama 7 saat bekleyişten sonra başvurularını yapabiliyor ve belediyelerce kendilerine gösterilen barınaklara dağıtılıyor. Gün içerisinde sıra gelmeyenlere de mutlaka kalacak yer gösteriliyor.
Kayıtlarını yaptıran kişiler; oturum izni alıyor, eğitim ve sağlık hizmetlerinden faydalanıyor, çalışma izni sayesinde iş bulup çalışabiliyor. Ukraynalılara ayrıca sosyal refah, barınma ve geçim yardımları gibi imkanlar sağlanıyor.
Diğer AB ülkeleri gibi göçmenlerin başvurularını bireysel olarak değerlendiren Belçika, Ukraynalılara özel çözümler sunuyor.
Ayrıca Petit Chateau önündeki uzun kuyrukların ve sokağa terk edilen kişilerin basın tarafından görüntülenmesine sıcak bakılmazken; Ukraynalıların karşılandığı merkeze basının girişleri ise teşvik ediliyor.
Yeni merkez ve köyler kuruluyor
Son günlerde merkez önündeki kuyrukların uzaması üzerine Göç ve İlticadan Sorumlu Devlet Bakanı Sammy Mahdi, ülkesinin "Ukraynalıları bugün, yarın ve hiçbir zaman ihmal etmeyeceğini" söyledi.
Mahdi, kronik sığınma krizinde sert ve ihmalkar tavır takınması nedeniyle sıkça eleştiriliyordu.
AB tarafından daha önce AA muhabirine, Belçika makamlarıyla temasta olunduğu ve kabul ünitesi, acil durum merkezi ve personel yardımı yapılabileceği ifade edilmişti.
Dün, Brüksel Fuar Alanı'nda AB'nin destekleriyle yeni bir alan açıldı.
Ayrıca yer yetersizliği yüzünden çözülemediği iddia edilen kriz sürerken, Brüksel bölgesinde Woluve Saint Lambert ilçesinde Ukraynalılar için dün 1500 kişilik yeni bir barınma merkezi de bulundu.
Belçikalı sivillerin Ukraynalı ailelere evlerini açtıkları, pek çok sivil toplum kuruluşunun (STK) yardımlar yaptığı hatta Ukraynalıların evcil hayvanlarına dahi ücretsiz sağlık hizmeti sağlandığı biliniyor.
Halihazırda Petit Chateau'da başvuru çileleri sürenlerin durumu ise adeta rafa kaldırılmış oldu.
Halihazırda ülkenin refah seviyesi daha yüksek Flaman bölgesinde kurulacak acil durum köylerinin sayısıyla ilgili görüşmeler sürüyor, bu sırada kanalizasyon, internet ve Kovid-19 aşılarıyla ilgili hazırlıklar yapılıyor.
Günlük 5 bin avro cezaya çarptırılmıştı
Belçika'da önde gelen 10 STK durumu mahkemeye taşımıştı.
Mahkeme, 19 Ocak'ta, söz konusu STK'lerin başvurusu üzerine devleti ve sığınmacıların kabulünden sorumlu federal ajans Fedasil'i kınayarak, "en az bir kişiye kalacak yer verilmeyen veya sığınma başvurusu alınmayan her iş günü" için 5 bin avro ceza ödemelerine hükmetmişti.
STK'ler, devlet cezayı ödemediği ve sorunu çözmediği gerekçesiyle kararı temyize götürerek, cezanın günlük 20 bin avroya çıkarılmasını istemişti.
Yorum Yazın