"CÄ°NCÄ°LER - MUSKACILAR -BÃœYÃœCÃœLER"
MASUM GİBİ GÖRÜNÜP HAYATLARI PERİŞAN EDİYOR!
Aile sıkıntıları dolayısıyla büyücüye, muskacı-cincilere gidenlerin karşılaştıkları durumları araştırıyordum. Amacım, halkımız arasındaki bilgi eksikliğini gidermek ve bu konuda dini istismar yapanlara karşı halkımızı uyarmaktı. Doğrusu bu konuda hatırı sayılır bilgiler elde ettim. Bir çok kişi de yaşadıkları deneyimlerden, karşılaştığı olaylardan bilgiler verdi. Malesef sorun sandığımdan daha fazla derin ve iç acıtıcı. Büyük bir toplumsal sorun haline gelmiş bu durum halkımızı tehdit ediyor. İşin acı tarafı ise, halkımız bu konuda son derece bilgisiz. Gerek bireysel, gerek ailevi gerek sosyal ve gerekse dini bir çok konuda cinci-muskacı-büyücü istismarcılar halkımızın başvurduğu yerler haline gelmiş.
Diğer bir husus ; Özellikle cinler konusunda halkımız arasında büyük bir bilgi boşluğu var. Cinlerden korkuluyor, mahiyetleri bilinmiyor, isimleri anılırken «üç harfliler» deniliyor. Onların da insanlar gibi kulluk için yaratılmış olduğu, bizlere tesir etme noktasında dikkat edilmesi gerekenler, onlardan korunma noktasında Peygamber Efendimiz (SAV)’in öğrettiği korunma yolları bilinmiyor. Gizemli bir konu haline geldiği için, kulaktan duyma yalan yanlış bilgiler halkın yanlış kişiler ve yanlış işler yapmasına sebep oluyor. Herhangi bir sıkıntısı olan birine bile «Sende cin var. Sana cinler musallat olmuş. Cinlenmişsin. Sana musallat olmuşlar. Falan yerde muskacı-cinci var ona gitmelisin.» gibi yapılan telkinler bu yola başvurma sebeplerinin başında geliyor. Malesef halkımız sadece aile sıkıntılarından dolayı değil, çaresiz oldukları her konuda muskacı-cinci-büyücülere gidiyorlar.
Kadın ya da erkek hangi durumlar için gidiyorlar?
Büyücülere gidenler yaptıklarını masum görüyorlar, büyücüler ise gelenlere yardımcı olduklarını söyleyerek yaptıkları işin kötülüğünü gizliyorlar. Bir çok konuda büyücüye gidiliyor: Evine bağlı olmayan kocayı karısına bağlamak, kısmet açmak veya bağlamak için, bir kimseyi başka birinden ayırmak ve soğutmak için, karısına ve çocuklarına sert davranan erkeği yumuşatmak için, bir kadını bir erkeğe veya bir erkeği bir kadına sevdirmek ve ısındırmak için, kaybolan bir eşyayı bulmak için, hasetlik ve kin besleyerek düşman olarak görülen kişileri yenmek için büyücüye gidiliyor.
Sonuç alabiliyorlar mı?
Kötü niyetli iş olduğu için büyü yapılanlar kötü tesirlerin etkisine giriyorlar. Hayatları değişiyor, devamlı sıkıntılı, huzursuz ve mutsuz bir halin içine giriyorlar. Aileler dağılıyor, insanların psikolojileri, sosyal hayatları darmadağın oluyor. Büyü insan ruhu üzerinde tesirli olduğu için bir çok travma yaşanıyor, sonu intiharlara varan durumlar oluşuyor. Haram olan işin neticesi hiçbir zaman hayırla neticelenmiyor. Büyü yapan ve yaptıranın hem bu dünyada hem de ahirette sonu perişanlık olduğunun unutulmaması gerekiyor. Yuva dağıtanın yuvasının dağılacağı akıldan çıkarılmaması gerekiyor.
Kimler vasıtası ile irtibat kuruyorlar?
Sosyal hayatın değişmesiyle insanların sorunlarının fazlalaşması, dertlerine çözüm arayışı içinde olmalarına sebep oluyor. Sorunlarını nasıl çözebileceklerini araştırırken, "denize düşen yılana sarılır misali" tam da bu noktada büyücüler devreye giriyor. Ya bir tanıdıkları vasıtasıyla, ya sosyal medya üzerinden ya da büyücülerin tesirindeki gönüllüleri vasıtasıyla onlarla tanışıyorlar. Hatta bu büyücüler getirdikleri kişiler karşılığı belli miktarı aracılara ödüyorlar. Bu işin içinde olanlar bazen bilerek bazen bilmeyerek kirli bir menfaat ağının içinde yer alıyor.
Ne kadar para veriyorlar?
Aklınıza hayalinize bile gelmeyecek toplumda yeri, saygınlığı olan eğitimli dini hassasiyeti olan nice kişiler bile büyücülerin kapısını çalıyor. Kendilerine gelenlerin özel durumlarını bilen büyücüler ise bu durumları şantaja çevirip onlardan büyük meblağlar istiyor. Bir çok sosyal, siyasal, ticari saygınlığı olan kişiler bile çözemediği durumlar sebebiyle büyücülere gidip para kaptırıyorlar. Yani bu konuda çok çok büyük paralar dönüyor.
Bu yaptıklarının dini boyutunu biliyorlar mı?
Gidenlerin çoğu İslam hakkında bilgisiz olduğu için, yaptıklarının farkında değil. İslam dininde büyü yapanların, yaptıranların dinden çıktığını bilmeyenlerin sayısı fazla. Buna rağmen bildikleri halde bile bile büyücülerle haşır neşir olan dini hassasiyetli kişilerin de sayısı bir hayli var.
Mesela, bu tür muskacı-cinci-büyücülere eşiyle arasını düzelttirmek maksadıyla giden bazı evli kadınlara, "Üzerinizdeki büyünün çözülmesi için sizinle cinsel ilişki yapılması gerekiyor." teklifiyle ilişkiye girildiği olayın ne denli tehlikeli ve iğrenç boyutlara ulaştığının bir başka boyutu.
Sonuç:
Büyü nedir, Sihir nedir, Muska nedir, Cin nedir ? diye bilmeyen halkımızı sömüren, acılarından faydalanan istismarcılar sosyal hayat için büyük tehdit oluşturuyor.
İnsanların çaresizliklerinden ve dini bilgilerinin yetersizliklerinden faydalanan piyasada bulunan onbinlerce muskacı-cinci-büyücülere karşı dikkatli olmak gerekiyor. Çünkü paralarına para katmak isteyen bu kötü niyetli kişiler hem insanlara, hem topluma hem de dinimize en büyük zararı veriyor. Bu konuda oluşan büyük boşluğu malesef istismarcılar dolduruyor. O yüzden halkımızın bu konuda uyarılması, yalan yanlış bilgiler yerine doğru bilgiler verilerek bilinçlendirilmesi gerekiyor. Bu konudaki doğru ve yanlışların açık bir şekilde ortaya koyularak meselenin açığa çıkarılması gerekiyor. Çünkü bu konuyu gündeme getirenlerin, dini ve sosyal boyutlarını konuşanların sayısı malesef çok az.
İşin aile merkezli olarak çözüme kavuşturulması ise doğru bir adım olacaktır. Aile bireylerinin bu tür yanlışlıklara düşmemesi için öncelikle aile içerisinde tedbirlerin alınması gerekiyor.
Yıllardır aile üzerine araştırmalar ve çalışmalar yapmaya gayret ediyorum. Müslüman Türk aile yapısı, diğer ülkelerdeki aile yapılarından bazı sorumluluklar, hassasiyetler ve değerler yönüyle farklılık arzediyor. Ailenin sağlamlaştırılmasında sadece modern-bilimsel tekniklerin kullanılması yeterli değil. Manevi değerlerin ve dini hassasiyetlerin mutlaka belirli metodlarla aileye kazandırılarak destek verilmesi gerekiyor. Bu noktada sorunlu olan aileler manevi destek açısından büyük sorun yaşıyorlar. Destek alabilecekleri merkezler bulunmadığı için, piyasada bolca bulunan "Büyücü-Cinci-Muskacı" diye tabir edilen dini değerleri istismar edenlerin eline düşüyor. Olan ise, derdine çare arayamaya çalışan halkımıza oluyor. Hem paralarını kaybediyorlar, hem dini hassasiyetleri yara alıyor hem de sorunları çözülmüyor. O yüzden bu konuda halkımıza ailevi-sosyal ve dini destek veren merkezlerin açılması hayati önem taşıyor.
Altı çizilmesi gereken gerçek ise şu : Türkiye'yi ayakta tutan en büyük güç, sağlam aile yapısı. Aileyi yıkan bir çok sebep var. "Büyücü-Cinci-Muskacı" diye tabir edilen tür kötü niyetliler de aileyi yıkmaya çalışıyorlar. Onlara olan ilginin azaltılması ancak İslami doğruların ortaya koyulmasıyla, İslami doğruların öğretilmesiyle mümkün olacaktır. Allah şerlerinden muhafaza buyursun.
Tekin Deniz, Brüksel, 16/07/2018
Yorum Yazın
Facebook Yorum