Güncel Gerçekler ışığında Türkiye-Rusya Münasebetleri(2)
(Siyaset ve Tarikat iliÅŸkisi)
Türk-Rus ilişkilerinin görünmeyen ve fazla bilinmeyen bazı derin aktörlerinden bahsedelim bugün de.2000'li yıllarla birlikte bizde yeni bir akım peydah oldu Avrasyacılar!Bu akımın bazıları eski Maocu Doğu Perinçek çevresi bazıları da eski Ülkücü ve özellikle Yeniçağ gazetesi çevresi.Dünya görüşü ve 1980 askeri darbesi öncesi kanlı bıçaklı olan bu insanları hangi sebepler benzer düşünmeye itti bu konu ayrı bir tartışma meselesidir o sebeple fazla uzatmayalım.Bu Avrasyacılar özellikle uçak krizinden sonra bilinmeyen bir el tarafından sanki ön plana çıkartıldı ve özellikle Türk-Rus ilişkilerinin tamirinde vitrine çıktılar.
Özellikle 1915 ermeni soykırımı iddiaları konusunda gündeme gelen Doğu Perinçek'in oğlu Mehmet Bora Perinçek lise eğitiminin bir bölümünü Rusya'da almış birisi (Moskova'nın 420 km doğusunda Nijniy Novgorod 35 numaralı orta mektep)aynı şahsın İstanbul Hukuk fakültesinden mezun olduktan sonra yolu tekrar Rusya'ya düşüyor Moskova Uluslararası ilişkiler devlet üniversitesi/MQİMO (Mejdunarodniy moskovskiy universitet)'de misafir araştırma görevlisi olarak görev alıyor akabinde bir süre de Moskova Devlet üniversitesinde aynı şekilde çalışıyor ve bu süreçte Rus arşivlerinde 1915 ermeni iddiaları ile alakalı arşiv ve kaynak araştırması yapıyor. Burada dikkati çeken Moskova Uluslararası ilişkiler devlet üniversitesi/MQİMO Rusya eğitim sistemi açısından önemli bir üniversite zira Soyvet döneminde bir çok ünlü siyasetçi bu okuldan mezun(mesela şuanki Azerbaycan devlet başkanı İlham Aliyev )Bu üniversite'de bir müddet doktora eğitimi almış bir Avrasyacımız daha var bilin bakalım kim?Iğdır eski Mhp milletvekili Sinan Oğan.İşin garip tarafı bu üniversitede doktora eğitimi aldığını enteresan bir şekilde resmi internet sitesinden geçen yıl kaldırdı ancak TBMM kayıtlarında bu bilgi halen mevcut.
Özellikle Çeçen direnişinin 2000'li yılların başında kırılması ile birlikte Moskova yönetimi Çeçenistan'da Kadirilik tarikatını neredeyse resmi din haline getirdi ve şuanki Çeçen özerk Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı Ramazan Kadirov bu tarikatın fanatik derecesinde mensubu(Zikir törenleri video paylaşım sitelerinde bile mevcut)Tam Kadiri tarikatından bahsetmişken yine 2000'lerden sonra mesaj ve meltem tv kanalları ile gündeme gelmeye başlayan bir parti genel başkanımız var ; Haydar Baş !Bu genel başkanın da Kadiri tarikati şeyhi olması ve sık sık Rusya'ya ziyaret etmesi, milliyetçi Rus siyasetçi(Liberal Demokrat Parti genel başkanı) olarak bilinen Vladimir Jirinovski ile son derece samimi pozlar vermesi neyin alameti olsa gerek?Bu arada Vladimir Jirinovski'nin Kazakistan'ın eski Başkenti Almatı doğumlu(1946) mesleği Türkolog olan bir Yahudi olduğunu unutmayalım.Türkiye'de çok fazla bilinmez ancak Rusya'da özellikle finans sektörü Yahudiler'in elindedir,Rus dolar milyarderlerinin çoğu Rus vatandaşı Yahudidir!Daha Türkçe konuşacak olursak Rusya sınırları içerisinde Yahudiler'in gücü Abd'de yaşayan Yahudiler'e göre daha ileri konumdadır.Buradan çıkartacağımız en tabii sonuç şudur:Rusya hiç bir zaman İsrail aleyhine bir konumda duramaz,karşıt bir cephenin içinde yer alamaz!
Rusya-Yahudi gerçeği ayan beyan ortada iken Perinçek'ten Sinan Oğan'a ve Haydar Baş'a uzanan bu ekibin yakın gelecekte Türkiye-Rusya ittifakı üzerinde kilometre taşları döşemesi neyin alametidir?Bu arada unutmadan söyleyelim Haydar Baş Prof ünvanını eski bir Sovyet ülkesi olan Azerbaycan'dan almıştır hatta bu durum Türk basınında zaman zaman tartışılmıştır.Yine benzeri şekilde Sinan Oğan'da bir müddet Bakü'de Azerbaycan Devlet İktisadiyat Üniversitesin'de öğretim görevlisi ve dekan yardımcısı olarak bulunmuş hatta TİKA Azerbaycan temsilciliği bile yapmıştır.Bir dönem Azerbaycan'a giriş yasağı bile konulan Sinan Oğan'ın milletvekili olduktan sonra yasağının kaldırılmasını bir tarafa bırakın devlet nişanı ödülü alması ayrı bir muammadır!Bu konuda kendisini himaye eden kişi Azerbaycan siyasetinin en önemli aktörlerinden Ramiz Mehdiyev'dir.(Prezident aparatının rehberi)
Yukarıda sıraladığımız isimlerin dışında İstanbul Türk Ortodoks patriği sözcüsü Sevgi Erenerol ismini de unutmamak lazım ,zira kendisi patriğin kurucusu 1.Eftim'in torunudur aynı zamanda bir müddet Ergenekon davasının sanıklarındandır Yeniçağ gazetesinde sık sık ismi zikredilen birisi olduğu bilinen bir hakikattir.Türk Ortodoks patriği'nin Fener Rum patriği ile arası hiç bir zaman iyi olmamıştır lakin Rus Ortodoks Patriği'nin de Fener Rum patrikliği ile neredeyse düşmanlaşmış gibi olması Türkiye düzleminde '' Düşmanımın düşmanı benim dostumdur' ilişkisi oluşturabilir mi?Kimbilir?
Meseleyi özetleyecek olursak Sovyetler Birliği'nin dağılması sürecinden sonra kapıların açılması ile birlikte Rusya imparatorluk bakiyesi bir ülke olmanın da etkisi ile yüzlerce yıllık '' Sıcak denizlere inme'' siyasetinden asla vazgeçmiş değildir ve geçemez de.Suriye'de binlerce askerinin bulunması,askeri limana ve üsse sahip olması ,Suriye hava savunma sistemlerinin tamamen Ruslar tarafından teşkil edilmesi Akdeniz hayallerinin 21.yy'a uzanan izdüşümüdür.Türkiye iç siyasetine dönük olarak ta farklı siyasal geçmişlere sahip insanların Rusya'ya yakın bir siyasal aktör haline gelmesi tesadüfmüdür acep?Gelecek yazılarda konuyu Suriye ve İsrail düzleminde ele almaya devam edeceğiz.
Sevgi ve muhabbetle kalın.
Yorum Yazın
Facebook Yorum