KORUYUCU AİLE OLMAYI BİR DÜŞÜNÜN

Koruyucu aile olmayı bir düşünün...
“Evet,koruyucu aile olmak çok güzel ama bir o kadar da sorumluluğu var... Ama yine de bir çocuğun geleceğinde senin tuzunun olması kadar güzel bir his yok... Onların büyüdüğünü seyretmek tarifsiz bir zevk...
Kimsesiz kalmış, bakıma muhtaç çocukların, Çocuk Esirgeme Kurumu’na getirilmesiyle başlar bu çocukların hikayesi...
İlk önce oradaki bakıcılara “anne”, müdürüne “baba” demekle başlarlar hayata...
Anne nedir? Cinsiyeti nedir? bilmezler... En azından benim gittiğim kurumda... Hayatta bütün çocukların o kurumda büyüdüğünü zannederler. Oysa ki, maalesef hayat onların hiç görmediği kadar acımasız davranıp bir kenara atılmış gibi hissetmelerine zaman ve mekan sağlamıştır. Bu çocuklar sevgiye muhtaçtır, ilgiye muhtaçtır, aynı evinizdeki ağzı olup dili olmayan bebeklerle aynıdır. Kendi işlerini yapamazlar, bir bardak sütünüze, bir avuç yemeğinize muhtaçtırlar...
Kuruma gittiğinizde bütün çocukların ayağınıza sarılıp “anne” diye bağırışı, “beni de al” deyişi içinizi burkar emin olun... Onlara sıcak bir yuva vermek, hayatı öğretmek, dininizi, geleneklerinizi anlatmak, öğretmek, hayata emin adımlarla başlamasına yardımcı olmak bütün vatandaşlarımızın bence bir vatandaşlık görevidir. Onların ilgisiz, bilgisiz ve sevgisiz kalması demek, gelecek toplumların her anlamda bozulmasına sebep olur...
Koruyucu aile olmayı bir düşünün... Tavsiye ederim.”
Koruyucu Aile kampanyasını internet sayfasında görüp, duygularını bu şekilde samimice ifade eden bir bayanın yazdıkları bunlar. Yazdıklarından yetiştirme yurdunda büyüdüğü anlaşılan bu bayanın vurguladıkları aslında her şey özetliyor.
Ailelerin büyük sorun yaşadığı günümüzde elbette öncelik, aileleri daha da sağlamlaştırmak, çocukları gerçek ebeveynlerinden ayıran boşanmaları azaltmak için çaba göstermek olmalı. Ama gelin görün ki, bir çok sebeple gerçek ailelerinden ayrılmak zorunda kalan binlerce çocuk sıcak bir yuvanın hasretiyle kendilerine uzatılacak şefkat ellerini bekliyor.
“Ailenizde bana da yer var mı?” isimli koruyucu aile teşvik kampanyası için hazırladığımız tanıtım klibinde, Brüksel'de vatandaşlarımıza koruyucu aileyi sormuştuk. Verilen cevaplar, halkımızın aileye ne kadar önem verdiğini ortaya koydu:"Ailesini seven, koruyan, Ailesine sahip çıkan, Ailesini muhafaza eden, Ailesine tutkun olan, Çocuklarına örnek olan, Dışarıda kalmışlara kol kanat geren, Küçükleri iyi yetiştiren, Güvenli Aile " gibi bir çok şefkat ve merhamet yüklü samimi cevaplar aldık.
Koruyucu Aile sisteminin fazla tanınmaması ise bambaşka bir noktayı işaret ediyor. Bu konuda bilgi eksikliğinden kaynaklanan durum ise ancak uzun soluklu ciddi çalışmalarla giderilebilir.
Bu konuda maalesef Belçika’da, Türk kökenli koruyucu aile adayı sayısı çok az. O yüzden Belçika’da konuyla ilgili çalışma yapan resmi kurumlar, Belçika’da yaşayan Türk kökenli vatandaşlarımızın koruyucu aile olması için gayret ediyorlar.
Buna rağmen sayının az olması ise düşündürücü. Bunun enine boyuna incelenmesi gerekiyor.
Koruyucu aile olmanın önemini her fırsatta, her yerde bundan sonra vurgulamak gerekiyor. Belçika’da başlatılan bu uzun soluklu kampanya diliyorum ki, bir çok güzelliklerin ortaya çıkmasına vesile olur. Bu sebeple, "Ailenizde bana da yer var mı?" koruyucu aile kampanyasına desteklerinden dolayı, T.C. Brüksel Başkonsolosu Sayın Ali Barış Ulusoy Bey’e ve T.C. Anvers Başkonsolosu Sayın Metin Ergin Bey’e, özellikle teşekkürlerimi sunmak istiyorum.
Aslında bir çocuğunun kendi dinine ve kültürüne uygun bir koruyucu aileye verilmeme durumuyla ortaya çıkan acı durum , hassasiyetimizi kamçılamalı, içimizi acıtmalı. Çünkü bu durum sebebiyle o çocuğun yaşayacaklarının, ilerde telafisi imkansız derin yaralar açması kaçınılmaz olacaktır.
Gelin koruyucu aile olmayı tekrar bir düşünelim. İnanıyoruz ki, bu aziz millet, dünyanın neresinde olursa olsun evlatlarını asla yalnız bırakmayacaktır.
Belçika’da yaşayan vatandaşlarımıza çağrımız hep aynı olacak:
“Güçlerimizi birleştirelim ve “Ailenizde bana da yer var mı?” diyen zor durumdaki çocuklarımızın çağrısını yanıtsız bırakmayalım. Unutmayın, "Çocuklarına sahip çıkamayan bir toplum, geleceğine de hükmedemeyecektir."