Türkiye’de tatilimi geçirdiğim zamanlarda yolumun düştüğü Aydın-Nazilli’de, Ankara-Polatlı’da, Eskişehir-Bozüyük’de ve Kocaeli güzergâhlarında mola verdiğimde uğramadan geçmediğim, kurumsal hizmet anlayışıyla adeta bir buluşma noktasına dönüşen bir adres vardır: Köfteci Yusuf.

Geçtiğimiz günlerde bu tanıdık markanın memleketimiz Emirdağ’da, eski otogar bölgesinde bir şube açtığını duydum. Merak edip uğradım. Açık söyleyeyim; “kuş uçmaz, kervan geçmez” diye tabir edilen bu bölgenin Köfteci Yusuf’la birlikte bambaşka bir çehreye kavuştuğunu görmek beni hem şaşırttı hem de sevindirdi.
Sadece Emirdağ merkezinden değil, köylerden; çevre yolunu kullanarak komşu ilçelere ve Konya istikametine giden özel araçlar da yemek molasını burada veriyor. Akşam yemeği saatinde tüm masalar doluydu; adeta iğne atsan yere düşmeyecek bir kalabalık vardı.
Son günlerde “Eski otogara Köfteci Yusuf açıldı, şehir içindeki esnaflar kan ağlıyor” şeklinde yapılan eleştirileri ise çok doğru bulmadığımı özellikle belirtmek isterim. İnsanımız temizliğe, uygun fiyata ve nezih bir ortamda yemek yemeye layıktır. Burada sunulan hizmet kalitesi, diğer esnaflar için bir tehdit değil; tam tersine örnek olmalıdır. Her esnaf, değişen beklentileri dikkate alarak kendini müşteri memnuniyeti odaklı geliştirmelidir. Rekabet, doğru okunduğunda bir şehrin ticari hayatını zayıflatmaz; aksine güçlendirir.
İşte tam da bu noktada insanın aklına şu ifade geliyor: Bacasız sanayi. Emirdağ’daki Köfteci Yusuf, tam 45 kişiye istihdam sağlamış durumda. Memlekete gerçek katma değer de tam olarak böyle oluşuyor. Üreten, istihdam yaratan ve insanları bir araya getiren bu tür işletmeler çoğaldıkça ilçeler nefes alıyor.
Ancak madalyonun bir de diğer yüzü var.
Bu güzel tablonun tek eleştirilecek yanı, işletmenin hemen karşısında hâlâ hayvancılık yapılıyor olması. Kış günü küspe ve hayvan dışkısı kokusu bir nebze çekilebilir belki; fakat yaz sıcağında bu kokular eşliğinde yemek yemeyi düşünmek bile istemem.
Buradan başta ilçe hıfzısıhha kurulu olmak üzere tüm yerel yöneticilere açık bir çağrıda bulunmak istiyorum. Modern şehircilik anlayışıyla, şehir içindeki hayvan besiciliği ve hayvan pazarları artık şehir dışına taşınmalıdır. Tarım köyü uygulamaları planlanmalı ve vakit kaybetmeden hayata geçirilmelidir.
Emirdağ’ın gelişmesi, büyümesi ve cazibe merkezi hâline gelmesi için bu tür yatırımlar kadar, bu yatırımları destekleyecek doğru şehir planlaması da şarttır.
Memleket bunu hak ediyor.
Şükrü SAĞLAM- Emirdağ 26 Aralık 2025




















Yorum Yazın
Facebook Yorum