Herkesin ortak gözlemi aynı son yıllarda: aile sorunları hayli fazlalaştı, evlilikler çatırdıyor. Boşanmalar o kadar fazla ki, gençler artık daha geç yaşlarda evleniyor. Aile değerlerinin zayıflaması insanların mutsuzluğunu daha da artırıyor.
Ailenin herkes için önemini belirtmeye gerek yok sanırım. Aile insanların barındıkları ve en yakınları ile yaşadıkları yerdir. Aynı zamanda toplumu oluşturan en küçük yapı birimidir. Aile, hayatımızın en önemli yerini işgal eder. Anne, baba ve çocukların oluşturdukları en küçük aileler aynı amaç uğruna yaşar ve mücadele ederler. Aile, birlikte kalkınma yolları arar, geleceği birlikte planlar. Birbirlerine destek olurlar. Anne ve babalar çocuklarını mutlu etmek ve onlara iyi bir gelecek hazırlamak için var güçleri ile çalışırken, çocuklarda anne ve babalarının gurur duyacağı ve hayatlarını daha iyi idame ettirecek şekilde kendilerini geliştirip, çalışırlar. Aile toplum içinde çok önemlidir. Çünkü sağlıklı yapıya sahip ailelerin oluşturduğu toplumlar da sağlam olur.
Belçika’da ailenin sağlamlaştırılması, evliliklerdeki sorunların çözülmesi, daha sağlıklı bir toplum hedefiyle çocuklara ve yetişkinlere yönelik birçok çalışmayı hayata geçiren, ailevi, psikolojik, pedagojik ve sosyal profesyonel destek veren bir kurum olan “F-Amis Brüksel Aile Danışma Merkezi” kepenk kapatıyor. Aile sorunlarının çok fazla olduğu Avrupa’da, Türk kökenli vatandaşlarımızın yaşadığı büyük şehirlerde bu tür kurumlar daha da yaygınlaştırılması gerekirken, bu durum hayli üzücü.
Özellikle yurtdışında yaşayan gençlerimizden yüksek öğrenim görenlerinin sayısının binde 2 olduğu Belçika’da çocuklarıyla sorun yaşamayan pek az aile var. Ama profesyonel destek alan aile sayısı da o kadar az. O yüzden çocuklarımızın eğitimlerinde büyük eksiklikler var. Okul başarıları yüksek değil. F-Amis Brüksel Aile Danışma Merkezi 3 yıldır çocuklarımıza ve ailelere verdiği pedagojik ve sosyal destek ile bu eksikliği büyük ölçüde gideriyordu.
Ne acıdır ki, yurtdışında yaşayan ailelerimizin ve burada bin bir zorluklar, dışlanmışlık ve iki kültür arasında sıkışıp kalmış gençliğimize ve ailelerimize büyük katkısı olan bu tür kurumların sayısının çoğalması gerekirken; Türkiye’deki ilgili kurumların desteğini kesmesi ile yurtdışındaki ailelerimiz ve gençlerimiz kaderine terkediliyor.
54 yıl önce maddi imkansızlıklar yüzünden yaşadıkları topraklardan göç etmek zorunda kalan Anadolu’nun vefakâr insanlarının dört nesildir kök saldığı Avrupa coğrafyasında arkasında çoğu zaman Türk Devletinin desteğini görmeden tırnakları ile kazıyarak geldiği günümüzde burada doğan çocuklarımızın Türkiye ile daha çok aidiyet duyguları ile bağlarının kuvvetlenmesi gerekirken kaderine terk edilmesi açıkçası zorumuza gidiyor. Yurt dışında başta Diyanet olmak üzere çok köklü kurumlar var; ancak bu kurumlar hantal yapıları gereği ailenin ve gençliğin sorunları ile ilgilenecek konumdan çok uzaklar.
Gençlerimizin sorumluluk duygularının gelişmesine, sağlıklı bir kişilik yapısına ulaşmasına ve hayatı gerçek yönleriyle tanımalarına yardımcı olacak kurumların sayısının artması, kişiliğin ve davranışların şekillenmesinde ailenin önemi dikkate alınıp, milli ve manevi değerle yetiştirilmiş aile yapısını ve bağlarını güçlendirecek tedbirler geliştirilmesi gerekirken mevcut kurumun maddi desteğinin kesilmesi suretiyle kapanmaya zorlanması, geleceğimiz gençlerimizi kendi ellerimizle kaderine terk etmek akıl kârı olmasa gerek.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önümüzdeki günlerde kutlayacağımız “19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı”nı ve ülkemizin geleceğini emanet ettiği ve her daim güvendiği gençlerimizin ve özellikle Belçika’da yaşayan Türk kökenli vatandaşlarımızın yaklaşık 50 senelik birikmiş aile kaynaklı sorunlarının çözümüne yönelik ciddi projeler gerekiyor. Yurtdışında yaşayan ailelerimizi asimile etmek için kuyruğa girmiş politikalara karşı yeni plan ve program yapılmaz ise gelecek için şimdiden endişe duymaya başlayalım.
Tabi ki yurtdışındaki Türkler için devletimizin bizim bilmediğimiz bir politikası ve projesi yoksa…
Gençlerimiz bir ülkenin yarınlarıdır. Unutmamalıyız ki biz gençlerimize ve aile yapısının sağlam durmasına sahip çıkmazsak birileri mutlaka sahip çıkacaktır.
(Şükrü Sağlam’ın Kuzey Gazetesi Mayıs 2017 sayısı için kaleme aldığı yazısıdır…)
Yorum Yazın
Facebook Yorum