Emirdağ Soğukkuyu Köyü’nden Hacı İbrahim’in oğlu. 1891 doğumlu Ahmet Efe (Efe, unvanı değil adıdır). Gözü kara, cesur ve atak bir mizaca sahiptir. Köylerinde çıkan bir kavga neticesinde durum adli makamlara intikal eder. Yakalama emri çıkar ama Ahmet Efe teslim olmayarak dağa çıkar. Bir kaç yıl dağlarda kalır ve hatırı sayılır bazı kişilerin araya girmesi sonucu ikna olarak teslim olur.
Aziziye’de hapishanesinde, çok zorlu şartlar altında, biraz yattıktan sonra Afyon’a sevk edilir. 1918 yılı Nisan Ayı’nda 20 kadar mahkûmla birlikte Afyon hapishanesi yararak kaçarlar (COA.23.4.1918. 12/12, Fon: DHEUM.3.Şb.)
Beş on arkadaşıyla birlikte Soğukkuyu Köyü’ne gelerek yaylaları kendisine mekân tutar. Vatandaşa hiç zararı yoktur. Dağlarda olmasının tek sebebi kolluk kuvvetlerine teslim olmamaktır.
İzmir’in biraz sonra Karahisar mıntıkası ve Alaşehir havalisi kumandanı Kaymakam Ömer Lütfi 15 Ekim 1919 günü bir talimat yayımlayarak eşkiyaların teslim olmasını ister. Teslim olamayanların mensup oldukları köylerin yakılacağı, ölü veya diri olarak yakalanıncaya kadar uğraşılacağı belirtilir (Genel Kurmay ATASE, 463/92). Bunun üzerine Ahmet Efe teslim olarak adamlarıyla birlikte Bayatlı Arif Bey’e katılır.
Ahmet Efe ve diğer epeyce bir Emirdağ’lının olduğu Kaymakam Arif Bey komutasında Karakeçili Müfrezesi, Düzce İsyanını bastırmak için Ankara Hükümetinin emri üzerine, 210 atlı 55 yaya milis askerî ile birlikte 22 Nisan 1920 günü trenle Afyon’dan Ankara’ya hareket eder. 23 Nisan günü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılış günü şerefine, Ankara sokaklarında bir geçiş merasiminde bulunduktan sonra 24 Nisanda Ayaş’a gelir. 25 Nisanda Beypazarı’na taarruz eder. Bir saatlik çarpışmanın ardından âsileri tamamıyla bozguna uğratarak ilçeye girer ve halkın sevgisiyle karşılanır. Düzce isyanı nisbeten bastırılır.
Müfrezesinin önemli bir bölümünü kaybeden Arif Bey, Ankara’dan istediği yardımı alamaz ve 6 Mayıs’ta müfrezesiyle birlikte Kızılcahamam’a intikal ederler. Arif Bey 11/12 Mayıs gecesi beklenmedik bir şekilde çadırında uyurken başına aldığı bir mavzer kurşunu ile şehit edilir.
Arif Bey müfrezesinden esir edilen 70 nefer belediye önüne getirilerek "Padişahım çok yaşa" diye üç kez bağırtıldıktan sonra serbest bırakılır (COA.11.05.1920. 40/43, Fon: DH.EUM.AYŞ).
Serbest kalanların bir kısmı Bolu’daki isyancılara katılırken, bir kısmı da memleketlerine dönerler. Dönenlerin içinde Ahmet Efe’de vardır. Boş durmaz. Ahmet Efe, Elmas Pehlivan ve Çerkez Osman ayrı ayrı müfreze oluşturarak Kuva-yı Milliye’ye gönüllü toplarlar. Bolvadin ve Aziziye’den toplanan gönüllü sayısı 1000 kadardır (Genel Kurmay ATASE, 850/120,120aa).
Halktan yardım olarak toplanan silahlar, 24 Eylül 1920’de Karahisar Millî Taburu Çelikalayı'na gönderilir. Süvariler 2 Ekim 1920 tarihinde Karahisar'a ulaşır (Nuri Köstüklü, Milli Mücadelede Manisa–Uşak-Afyonkarahisar-Konya Hattı (8. Fırka ve Akşehir Kalem Riyasetleri 1920 Yılı Şifre-i Mevrude Defteri), Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları,2009, S.15).
Ahmet Efe, Karahisar Müdafaa-i Hukuk Reisi İkinci Başkanı Reşit Bey’in emriyle hareket eder. Reşit Bey’in talimatları doğrultusunda köylerinden pek çok silah toplar ve bunları Karahisar Heyet-i Merkeziyesi'ne gönderir (Nuri Köstüklü, a.g.e.. Belge No: 343, S.169). Ahmet Efe kendisi de yanına Aziziye Müftüsü Sabri Efendi’yi alarak 30.09.1920 tarihinde Karahisar’a hareket eder (Genel Kurmay ATASE, 847/73).
Yorum Yazın
Facebook Yorum